HaberSpor Haberleri

Bugün bana, yarın sana…

teomanakbennn1701Görünen o ki Beşiktaş’ın karşısındaki Bursa-Ankara ittifakı, Beşiktaş’tan başka kimseyi rahatsız etmiyor. Rahatsızlık bir yana, ülke asıl Beşiktaş’ın bu konudaki rahatsızlığından rahatsız gibi.

Hafta içinde Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın bu konuda belirttiği görüş sonrası, özellikle rakip medyanın topyekûn Beşiktaş’a yüklenmesi, bu ayıplı ‘kardeşlik’ yerine Beşiktaş’ı kınaması düşündürücü oldu. Arkasından gidilen dayanak da Bursaspor’un Ankaragücü’ne geçen yıl küme düşme potasında olmalarına rağmen kolaylık göstermemesiydi. Oysa kimse bu maçta Ankaragücü taraftarının Bursasporlulara “Kardeşin Düşüyor, Bayramın Olsun Bursa” tezahüratı yapıp üstlerindeki Bursaspor atkılarını berelerini çıkararak sahaya fırlatmalarına değinmedi. Herkes bu dostluğun kaynağını yüceltiyor, ne kadar dokunaklı bir hikâyesi olduğunu pompalıyor, ama kimse tarafların bu dostluktan beklentilerini görmek istemiyor. Oldu veya olmadı, neticede görüldü ki Ankaragücü taraftarı açık şekilde Bursa’nın kendilerine yatmalarını beklemiş, aynı şu haftalar oynayacak olsalar Bursa’nın da bundan farklı bir beklenti içinde olmayacağı gibi belli ki. Kulüplerin, veya maç içinde tribünlerdeki o havayı gören bir futbolcunun, bundan hiç etkilenmeden oynaması, taraftarının ‘yatılmasını’ istediği bir takıma karşı ful performans göstermesi, koşmasa da olacak bir topa koşması, atmasa da olacak bir golü atması mümkün olabilir mi?

Bursaspor bu hafta Ankara’da Gençlerbirliği ile oynuyor. Tribünlerde Gençlerbirliği taraftarının iki katı bir Ankaragücü taraftarı olacak. Hem kentten rakip Gençlerbirliği’ne karşı cephe oluşturmak, hem dost-kardeş (!) Bursaspor’a destek vermek için. Sahada 1, ama tribünde 2 takıma karşı mücadele verecek Gençlerbirliği. Ve Ankara’daki her maçta dengelerin enteresandır deplasman takımı Bursaspor lehine bozulduğu bir ligde, diğer takımlar Bursaspor’un artık sadece ‘kâğıt üzerinde’ kalmış bir deplasmanından medet umacaklar.

Fenerbahçe ve Galatasaray ucu kendilerine de dokunan bu yönlerinden de mi rahatsız olmuyorlar bu ayıplı kardeşliğin, e olmuyorlar. Çünkü onlar bir zarardaysa, rakip Beşiktaş her zaman iki zararda. Geçen hafta Beşiktaş Ankaragücü ile karşılaşırken, ikisinin de görmediği bir düşmanca muameleye, tribünlerde kimseye karşı sergilenmeyen bir armoniye karşı oynadı. Onlar hala bunu kar sayma derdinde. Hala İstanbul’u toplamda dört zarara uğratan ve şampiyonluğa giden Bursaspor’u rakip görmediklerinden herhalde. Maksat Beşiktaş’ın daha çok zarara uğraması mı, şampiyonluğun gitmesi mi bunu ne zaman düşünecekler; kendileri oynasaydı sezonda tam 4 maçı ikili bir ittifaka karşı, ne derlerdi, bu basit empatiyi ne zaman yapacaklar, sabırla bekliyoruz.

Konu sadece Beşiktaş’ı veya İstanbul’un diğer takımlarını değil, bütün ligi ilgilendiren bir konu. Sırayla her hafta biri zarar görüyor aslında. Ama hem şu an kimseye Beşiktaş’a dokunduğu kadar dokunmadığı, hem de herkes “Aman bize de cephe almasınlar şimdi, Beşiktaş’ın çektiği ortada…” korkusunda olduğundan kimse ses çıkarmıyor, bu ayıplı ortaklık sürüyor. Ne zamana kadar sürecek, bu ayıplı ortaklığa menfaat girene kadar. Allah gani gani rahmet eylesin, o şehit arkadaşın sadece başlamasına vesile olduğu, ama sonrasında “Nasıl olsa ne küme düşüyoruz, ne şampiyonluğa oynuyoruz, ortalarda dolanıp duruyoruz; oynasak bile hayatta ikimiz birden oynamayız ne şampiyonluğa ne küme düşmemeye” inancıyla, buna güvenerek ilerletilmiş bir kankalık müessesesi Bursa-Ankara kardeşliği. Bir gün ikisinin de şampiyonluğa oynaması mümkün değil de, kısa süre içerisinde ikisi de aynı sezon içinde yine küme düşmemeye oynamaya başladığında, bu dostluğu bir daha konuşacağız.

Teoman Akben

[adrotate group=”38″]

[adrotate group=”66″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu