HaberSpor Haberleri

İnsan üzülüyor…

teomanakbennn170Ankaragücü maçında öyle bir görüntü vardı ki ev sahibi tribünlerinde, kaybettiğimiz iki puanı bıraktık Ankaralı taraftarın haline üzüldük. Allah kimseyi bu durumlara düşürmesin.

Düşünün, takımınızla işiniz yok, sizce çok acayip derecede ulvi sebeplere dayanan bir tuhaf dostluk geliştirmişsiniz alakanız olmayan bir takımla, hayatınızı onlara yaranmaya adamışsınız. Hesap biraz da şu, onlar başarılı olursa, bahaneyle biz de başarılı sayılırız. Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık, Bursa yenince biz de yenmiş sayıldık. Sahada mücadele eden, işlerini yapan, destek bekleyen 11 Ankaragücü futbolcusu; tribünlerde doksan dakika Bursaspor tezahüratı.

ankaragucutaraftariBirilerinin Ankaragücü taraftarına dışarıdan nasıl göründüklerini anlatması lazım. Bursa başkente değil, koskoca başkent Bursa’ya yardakçı olmuş peşinden gidiyor. Duruş yok, felsefe yok, amaç yok, hedef yok, plan yok, program yok; hayat planı “Bursa’nın dostuna dost, düşmanına düşman olmak”. Yazık. Bu sene yüzüncü yılını kutlayan bir kulübün, bugün bu kadar zavallı durumlarda olmaması gerekirdi.

Arkadaşların problemidir, tekrar Allah kimseyi bu hallere düşürmesin diyelim, maça gelelim biz.
Sahaya çok eksik bir kadroyla çıkan Beşiktaş’ta üretken olmaktan uzaktı herkes. Üretkenlik bir yana, kimi dakikalar sanki 11 kişi bile değil gibiydi sahada Beşiktaş. Alışılmadık düzen sebebiyle öyle boş alanlar kaldı ki rakibe, mevkilerinde “Nerede bu adam” diye sorduğumuz dünya kadar isim, dünya kadar pozisyon oldu. Ligde herhalde hiçbir maçta bir takımın defansı karşı takım gelsin diye kanatlarını, orta sahasını bu kadar boş bırakmamış, vursunlar diye ceza alanı önüne bu kadar top yuvarlamamıştır.

ibrahim kas kelBaşını da kazıtınca korktum İbrahim’den, “Kaş’lığı yetiyordu, bir de Baki oldu üzerine” dedim, ama iyi maçlarından birini çıkardı İbrahim. Ona ayak uyduramayanların başında ise Necip geldi. Bir oyuncuya sırf genç diye, ya da belli bir dakikanın belli bir anında başarılı bir hareketi vardı diye, maçın tek golünü atan isim oldu diye, vesaire, pek sempatiyle yaklaşmam. Necip de alacak o yüzden payına düşeni. Büyük hatalar yaptı. Sırf kaptırdığı iki top ve önündeki topu arkası dönük arkadaşına bırakırken yaptığı hatalardan 3 gol olurdu. Fink aynı şekilde verimsiz, kilit noktalarda bir tane isabetli pası olmadı. Yazarınızın has adamı Uğur ise akıllıydı her zamanki gibi, ama o da Yusuf’a yer açmak için çıkınca, ömrü kısa oldu.

Fakat bizdeki bu açıklara ve kendilerinin tüm baskın görüntüsüne rağmen öyle kısır bir forvet hattına ve hücum anlayışına sahip ki Ankaragücü, bu maç daha iki 90 dakika daha oynansa atabilirler miydi bir gol emin değilim. İki isme dikkat çekmek istiyorum Ankaragücü’nde, önce defansta neresi büyük transfer kimsenin anlamadığı Geremi. O takıma, takım ona yük gibi. “Çok para verdiniz diye geldim, parayı geri vereyim, hatta birkaç yüz bin de ben üstüne vereyim, bırakın beni gideyim, domatesimi ekeyim, biberimi biçeyim, emekliliğim geldi hala koşturuyorsunuz şurada” havasında.

İkinci olarak da Vassel. Kafayı bu kadar hızlı çalıştırmış, Türk futbolunu bu kadar hızlı çözmüş bir futbolcu dahadarius vassellgörmedim ben. İngiliz futbolcuları dünyanın açık ara en delikanlı sporcularıdır. Yatmazlar, süreye oynamazlar, hakemi aldatmaya yönelik hareketleri yoktur, rakibe saygılıdırlar. Vassel de farklı değil(di). Oynadığı yıllar boyunca sağlam bir sopayla ancak durdurabileceğiniz, düştüğü zaman bile hakemi beklemeden kalkıp devam etmeye çabalayan bir futbolcu oldu hep. Ama ligde son haftalar ve nihayetinde bugün bizim maçta, kendini alakalı alakasız her pozisyonda yere atan, Keita’cılık oynayan, hakemden ne koparsam kar havasında, seyirciyi galeyana getirme derdinde bir Vassel izledik. Diyorum ya, çözmüş olayı. Tebrik etmek lazım.

Yine maçla bağlayalım. Beşiktaş’ın artık çok belli ki ciddi bir şut çalışması eksiği var. Nihat’ın durumu bile tek başına kanıttır, ama bugün de iki Bobo’nun iki Holosko’nun toplam dört pozisyonda çocuk gibi vurduğu toplar, bu eksiği gün gibi koyuyor ortaya. Bunun bu saatten sonra sezona ne faydası var, hiçbir faydası yok. Çok önceden söyledim, Beşiktaş’ın muhtelif onlarca sebepten dolayı şampiyonluk şansı zaten pek yok. Ama Kasımpaşa sonrası 2 puan da burada bırakılması, olan şansı da bitirdi. Beşiktaş’ın şampiyonluk için hangi maçtan kaç puan alması gerektiği, buna mukabil realitede kaç puan alabileceği ve rakiplerin avantajı ortada. Çok hayalci olmamak lazım.

Teoman Akben

[adrotate group=”15″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu