HaberSpor Haberleri

Utanmayacaksın!

teomanakbennn1704Sakatları, cezalıları, formsuzları derken, önce takımın; iç saha boykotu, yeni sezon transferleri, federasyon boykotu derken, arkasından yönetimin tatile çıktığı Beşiktaş’ta, Sivas maçında taraftar da maçtan çok ligin aziz şahsiyetine yüklenince, anladık ki sezonla bağı süren son parça da bırakmış işin peşini.

Peşi bırakılan iş nedir, geçen hafta şampiyonluk, hatta Şampiyonlar Ligi, bu hafta belli ki artık kimsenin umurunda olmayan lig üçüncülüğü. Son 5-6 maça bakınca öyle bir gidişat ki artık arkadan Trabzonspor geldi kimsenin haberi yok, olanın da derdi değil.

Bunca beklentiden ümitten sonra kimsenin kendini üçüncülükle kandırması, iki hafta önce şampiyonluk düşlerken 10 gün içinde üçüncülük gibi bir hedefe motive olması mümkün değil. Ama şu havaya ligin bitimine daha üç maç varken girilmesi de büyük sıkıntı. Son on beş yıl içinde çok yaşadığımız bir görüntü: Seyircisiz maçlar, ki neyse ki sadece 1 iç saha maçı kaldı, o da Sivas maçında 90 dakika devam eden kötü tezahüratı düşününce belli ki kimsenin “Aman seyircili oynansın da gidebilelim” dediği bir maç değil; “Biz şimdi bu maça ne yapmaya diye çıkıyoruz” havasında bir on bir, önümüzdeki sene için kadroya mesaj verir bir görüntü çizmeye çalışacak bir teknik direktör, bol puan kaybı, kalede bol gol. Trabzon biraz sıkıştırmazsa, Galatasaray koparsa, olacak olan bu.

Önceden çok hesap yapmamak lazım. On haftadır herkes lig sonu oynanacak Bursa-Beşiktaş finalini konuşurken, son hafta ortada bir ihtimal ne Bursa kalacak, ne Beşiktaş, bırakın finali. Kim ne derse desin, bazı adamlar bu işi iyi biliyor. O bazı adamların takımı, çok değil, daha 5 hafta önce dördüncüydü, medyanın yarısı “Şampiyonluk ümidi de böylece son bulmuş oldu” dedi (şimdi hiçbirini göremezsiniz ortada, hepsi “Ben biliyordum ki” gazetecisi oldu, ayrı konu), bu adamlar hiç ses etmeden tıkır tıkır işlerini ayarladı. Bakın sonuç ne bugün.

Siz o “Şampiyonluk da böylece gitmiş oldu” haftalarında bile bu adamlardan bir tanesini teknik direktörü kulüp binasına, kaptanı tesislerde toplantı odasına çağırırken duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü çağırmadılar. Peki siz bu adamları takıma ceza verirken, uyarı konuşması yaparken duydunuz mu? Duymadınız, çünkü yapmadılar. Siz bu adamları medyanın herhangi bir mecrasında aralarında konuşurken tartışırken gördünüz, endişeli bir fotoğraflarına denk geldiniz mi? Gelmediniz, çünkü endişelenmediler. Muhalefet veya kongrelerinden “Hani üç sene üst üste şampiyonluk!” diye hesap soran gördünüz mü? Görmediniz, çünkü sormadılar.

Çünkü bu adamlar bu işi iyi biliyorlar. Medyaları ve yandaşları da iyi bildiklerini biliyor, kimse endişe etmiyor. Onlar bununla vakit kaybetmek yerine tıkır tıkır çalışıyorlar. Onlar Türk futbolseverin, Tük taraftarın, aslında genel anlamda Türk insanının kodunu çok iyi çözmüşler: “3 gün, sesi en bitmeyen 5 gün bağırır. Altıncı gün bu ülkede ne Bilica’yı hatırlayan kalır, ne Göçek’i konuşan, ne Gencerler’i anlatan. Sen bugünü kurtarabiliyor musun? Tamamdır. Yarını düşünme. Üç yarın sonra, ‘yarın’ diye korktuğun hiçbir şey kalmamış olacak”

Sahi Beşiktaş maçının Bilica’sını Emre’sini bugün kaç kişi konuşuyor? Hatta hatırlayan var mı?
Yok.
Ama bakın o maçın Bilica’sı, o maçın Emre’si sayesinde, Fenerbahçe bugün kaçıncı.
Onurdan değil, kupadan bahsediyorsak, kim kazanmış oldu?
Kazılan penaltı noktası çukuru çoktan doldu. Bugün tek gerçek şampiyonluk.
Bugün kim lider? Bugün onun kulpunu kim tuttu?

Daha da, utanmadan Sivas’ın maç başı verilmeyen bir penaltısını anlatıyor, “Size ne demeli” diyor bugün o lider.
Başbakan “Öldürmeyeceksin!” demişti ya, aynı tonlamayla böyle ders vermiş biri bunlara:

“Utanmayacaksın!”

Teoman Akben

[adrotate group=”15″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu