İş Dünyası Haberleri

Garanti Bankası Müdür Yardımcısı Tolga Egemen: Seküritizasyon yapmak imkansız hale geldi

Garanti Bankası Müdür Yardımcısı Tolga Egemen, ikili ilişkiler nedeniyle sendikasyonlarda maliyet artışına rağmen işlem yapılacağını, fakat tüm dünyada yaşanan dalgalanmanın özellikle bono ve seküritizasyon piyasasında ciddi anlamda sıkıntı yaratacağını söyledi.

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen’in yardımcısı genç bankacı Tolga Egemen, borçlanmada sendikasyon ve seküritizasyon olmak üzere iki piyasanın ayrımının yapılması gerektiğine değindi

Tolga Egemen, sendikasyon piyasasında yabancı bankalardan kısa vadeli borçlanmalar yapıldığını, seküritizasyonda ise daha uzun vadeli işlemlerin olduğunu hatırlattı.

Tolga Egemen, “Sendikasyon piyasası ilişki bazlı giden bir piyasa. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türk bankaları maliyet artışlarına rağmen burada işlem yapmaya devam edecektir.

Burada maliyet libor üzerine ödenen kredi risk marjı olarak geçtiğimiz yıl bütün büyük bankalar 47.5 baz puan ödemişti.

Bu sene bunun üzerinde bir rakam oluşacaktır. Ne kadarlık bir maliyet artışı olacağına ilişkin rakam vermek zor. Öte yandan LİBOR’da düştüğü için toplam borçlanma maliyetlerinde bir artış olmayacaktır.

Burada bir denge oluşacaktır” diye konuştu. Borçlanmada diğer piyasa olan bono ve seküritizasyonda ise ciddi anlamda problem yaşandığını, işlem yapmanın çok zor, hatta çok yüksek maliyetleri kabul etmedikçe imkansız olduğunu dile getiren Egemen, bu piyasada maliyetlerin çok arttığına, işlem yapmanın kolay görünmediğine dikkat çekti.

Tolga Egemen, 2008 yılında, 2007 yılında bir yıl ve 2006 yılında iki yıl vadeli yaklaşık 10,1 milyar dolar tutarındaki kredilerin yenilenmesi gerekeceğini de sözlerine ekledi.

Dünyanın büyük bankaları rahat kredi veremeyecek Piyasalara ilişkin beklentilerinin genel olarak olumsuz olduğunu dile getiren Egemen, “Yaşanan çalkantı maliyetleri biraz daha artıracağı için yabancı bankalar zarar yazmayı sürdürecek. Sermaye problemi yaşayan dünyanın önde gelen büyük bankaları eskisi kadar rahat kredi veremeyecek.

Tüm dünya genelinde ekonomik büyümede bir yavaşlama olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Egemen, tüketici kredilerinde de fiyatların artabileceğini ifade ederek, dünyada bu gelişmeler yaşanırken gelişmekte olan piyasalarda artan borçlanma maliyetlerinin kredilere de yansımamasının mümkün olmadığını dile getirdi.

Türkiye’nin bu yıl için hedeflediği büyüme oranı yüzde 5- 5,5’ların zor olduğunu, büyümenin yüzde 4’ler seviyesinde kalacağını tahmin ettiğini kaydeden Egemen, Merkez Bankası’nın TL faizlerini yıl sonuna kadar bir puan daha düşüreceğini, dolar kurunun ise biraz daha yükselmesini beklediğini belirtti.

Yurtdışı piyasalarda yaşanan bozulmadan eurobond ve seküritizasyon piyasalarının daha olumsuz etkilendiğini belirten Egemen, seküritizasyon işlemlerinin daha yüksek teminatlar içermesi nedeniyle 2012 yılında yavaş da olsa açılma trendine girebileceğini belirterek, “Ancak seküritizasyon işlemlerinde alınacak kredi tutarları 200-300 milyon dolar seviyesinde, yani miktarlar hala düşük ve bu işlemlerin Türk bankalarının bilançolarındaki payı çok düşük” dedi.

Seküritizasyon nedir, ne değildir?

Küresel bankacılık sektöründe ticari bankalar bir süredir aktifte tuttukları ve vade sonuna kadar “donuk” kalacak olan kredilerini menkul kıymetleştirme işlemi ile likide etmeyi tercih ediyorlar. Bir anlamda kredi bankacılığında “al/tut” stratejisi artık “al/sat”a dönüşmüş durumda.

Basel kriterlerinin zorladığı bankalar, özsermayeleri ya da toplayabildikleri fonlarla yarattığı kredileri bilançosunda tutmak yerine, vade sonuna kadar alacakları faizin bir kısmından vazgeçmek suretiyle satmayı yeğliyor. Böylece pasif tarafında sabit kalan fon yapısı ile defalarca farklı kredi stoklarını çevirebiliyorlar.

ABD’de 2008 subprime krizinde seküritizasyon piyasası ciddi yara almış olsa da, sonraki yıllarda bankaların ve şirketlerin bu uygulamayı yeniden yoğun olarak kullandığını görüyoruz. 2016 sonunda ABD’de seküritize edilen kredi miktarı 1.9 trilyon doları bulmuş durumda.

ÇİN SEKÜRİTİZASYONU 4 YIL ÖNCE KEŞFETTİ

Hatırlanacağı üzere 2008 krizi sonrası Çin ülke ekonomisini canlı tutmak için “kredi musluklarını sonuna kadar açtı”. Büyük şirketler bu dönemde yurtdışından mümkün olduğunca borçlanırken, diğerleri de içeride Çin bankalarından ve bankacılık sektörü dışındaki (gölge bankacılık) finansman şirketlerinden yoğun kredi aldılar.

Böylece 2008 yılında Çin’in kamu + özel toplam borcunun GSMH’ye oranı yüzde 150 seviyesindeyken 2016’da bu oran yüzde 250’yi aştı.

Çin’deki bu kredi seferberliği, 2008’de yüzde 200’lerde olan bankaların bilanço büyüklüğünün GSMH’ye oranının 2016’da yüzde 290’a yükselmesine neden oldu ve bu noktada seküritizasyon hatırlandı ve kelimenin tam anlamıyla menkul kıymetleştirme ülkede en moda finansal gelişme oldu.

Ülkede 4 yıl önce banka ve şirketlerin yaptığı toplam seküritizasyon adeti sadece 30, toplam miktarı ise 40 milyar renminbi (6 milyar $) seviyesindeymiş. 2016 sonunda gelinen noktada ise 400 adet işlemi geçerek yıllık 770 milyar renminbi (110 milyar $) büyüklüğe ulaştı.

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu