HaberSpor Haberleri

Piyango Sonucu: Beraberlik

teomanakbennn1İnönü’de maç oynanmadı, yine piyango çekildi, sonuç için tıklamanıza gerek yok, başlıktan veriyoruz, beraberlik çıktı.

“Bu hafta Karabük maçını yine ‘Bakalım bu sefer ne olacak’ diyerek piyango çekilişi gibi bekliyoruz.” diye bitirmiştim geçen hafta. Ne oynadığında kazanma garantisi var çünkü Beşiktaş’ın, ne de ona gelene kadar oynayıp oynamayacağının garantisi. Bu hafta yine oynamadık, oynadığımız dakikalarda atamadık, attığımızda da hakem görmedi, maç berabere bitti. Olan kısaca bu. Şimdi sıra önümüzdeki haftaki piyangoda. Ne güzel.

İkinci yarıda Trabzon’la fark kapanır mı dedik, biz yenip dursak da bakalım Trabzon puan kaybedecek mi dedik, ilk üç hafta Trabzonspor’un kaybı tam 7 puan. Sen ne yaptın o arada? Büyükşehir’i yine yenemedin, İnönü’de borun Karabük’e bile ötmedi, Trabzon’u herkes yakalarken, senin defter üç haftada kapandı. Olsun Avrupa var diyoruz, elen Dinamo Kiev’e ya da bir tur sonra City’ye, o da gitti. Kupanın bir garantisi yok, olsa ne olur, Fener’e uyup Trabzon bile bizim kupayla işimiz yok dedi çıktı işin içinden, daha yarı finalinden mundar ilan edilmiş bir unvan. Kısaca Beşiktaş transfer şovunun getirdiği ağır uyuşturucu etkisi altında bir yılı daha kapıyor daha Şubat ayından.

Hakem diyoruz da, aynı hakem Emenike’nin de penaltısını çalmadı. Toraman’a ‘Aydınus kartı’ çıkarmadı. Topun çizgiyi geçtiğini görmediği pozisyon tamamen hakem kazası. Faullerimiz verilmiyor diyoruz, boyu 1.90 küsur diye hiçbir topa zıplamayan bir forvetimiz var. Arkasında işini yapıp zıplayan her defans, adama faul yapıyor görünüyor. Sen yarım karış kesme ayağını yerden, sonra “Hoca omzumdan basıyorlar”. Almeyda açıkçası bugüne kadar oynadığı takımlarda ortaya koyduğu yarım performansın bile yarısı kadar iş yapmış değil henüz Beşiktaş’ta. Ne zaman yapacak o da belli değil. Oysa kenarda yedeklikten akıllanmış hırs küpü bir Bobo var, her maç biraz daha kaybediyoruz bizim oğlanı.
Schuster’i tribüne çıkaran cezaya yükleniyoruz, Schuster’in yan hakemle dalaşma gösterisi haftalardır bize bile artık yılgınlık getirmiş bir tiyatro. Schuster’in kendisi yılgınlık getirmiş bir tiyatro.
Biraz da kendimize bakalım yani kısaca. Vaktidir.

Türkiye’de herkesi dinleyip, bakıp, sonrasında herkesin dediğinin tam tersini söyleyerek farklı olma üstadı bir amcamız var. Şimdi biz Schuster’e yükleniyoruz diye “Siz Schuster’i anlamıyorsunuz” diyen, herhalde Schuster’i Türkiye’de anlayan tek kişi olan, daha doğrusu anladığını zanneden, daha da doğrusu anladığını iddia eden, oysa tek derdi farklı olanı, kontrayı söylemek olan bir amca. Beşiktaş onun hücum futbolu zannettiği şeyi falan oynamıyor. Onun Beşiktaş şunu oynuyor dediği şeyden, Beşiktaş’ın kendisi bile haberdar değil. Beşiktaş Guti varsa var, Quaresma’nın canı oynamak isterse var, Cenk çıkarırsa var, Hilbert koşarsa, Üzülmez coşarsa var. Bu kadar basit. Hangi Schuster; hangi hücum futbolu? Takım olamadığımız için, karşımıza köy delikanlılarından kurulu ama koşan anlaşan kim çıksa sürklase oluyoruz. Çok iyi takımsındır, üç de star eklersin, sırtını Barcelona getiremez yere. Takım olamayınca, sezon başında 2, devre arasında 3, bir senede 5 star al bir şey olmuyor. Nitekim şu anda da olmadığı gibi.

Her şey çok güzel olacak dedik, ama bir şey olduğu yok. Haftalardır maç yazısı yazıyorum, Beşiktaş’ın bilebildiğim tek şeyi, maçları piyangoya çevirdiği oldu, onda da daha amortiyi yakalayamadık. Kader utansın.

Teoman Akben

[adrotate group=”74″ banner=”79″] [adrotate banner=”94″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu