HaberSpor Haberleri

Deplasman olmayan deplasman

Teoman AkbenÖnümüzdeki haftanın liderliği için en şanslı takım olarak kapadı Beşiktaş Sivas deplasmanını. Çok korkulan bir deplasman değildi belki Sivas, ama kimse Beşiktaş’ın bu sezonki en kolay 90 dakikayı yaşamasını da beklemiyordu doğrusu. Federasyonun kararını onu bunu beklerken, Ankaraspor’dan bile daha zor alındı 3 puan.

Maç 90 değil, 900 dakika oynansa gol atamayacak gibi bir takım önünde oynadı dün Beşiktaş. Ta 82. dakikadaki pozisyon dışında –ki Üzülmez’in zamanlama hatasından gelen bir pozisyon, takım başarısı değil– tek adam gibi varyasyonu, isabetli şutu olmayan bir rakip izledik bugün. Muhsin Hoca, kariyeriyle çok saygı duyduğum bir futbol insanı. Ama bu kadro yapısıyla onun da yapabileceği çok bir şey yok gibi. Denizlispor ile birlikte uzun haftalardır küme düşmenin 1 ve 2 numaralı adayılar ve bu görüntü kolay değişecek gibi durmuyor.

Bu Sivas önünde, Beşiktaş büyük kalite farkıyla oynadı baştan sona. Bundan önce savunduğumun aksine, 90 dakika şans verilse de ortaya 10 numaralığa dair bir şey koyacağından artık şüphe etmeye başladığım Tabata ve mevkii değişse de performansı değişmeyen Nihat’a rağmen, klas farkı tüm maç boyunca sırıttı. Kısa süreye sığdırdığı, biri sayılmayan iki golle çok Bobo’luk bir maçtı öncelikle. Hat-trick bile vaat ettiği bir maçın ilk yarısı bile bitmeden sakatlanıp çıkması, Brezilyalı’nın şanssızlığı oldu. Yerine giren Nobre ise, güçsüz ve verimsiz görüntüsüyle, dizilişteki forvet sayısı arttırılmadığı sürece 11’i zor görecek gibi. Nihat’ın, haline bakarak ne kadar üzüldüğünü tahmin etmek zor değil. Bunun her ne kadar kimseye bir faydası yoksa da, Nihat’ın mücadele isteği en azından bir sempati sağlıyor kendisine yönelik. Ama Nobre’nin performansına tahammülle yaklaşmak zorlaşmaya başladı. Beşiktaş pozisyona giriyor, ama bu daha çok rakibin yorulduğu ve çaresiz kalıp ailecek saldırdığı dakikalarda oluyor. Daha önemlisi, daha önce de yazdığım gibi, takım bu pozisyonlara yanlış isimlerle giriyor. Sivas maçında kaleciyle karşı karşıya kalan futbolculara bakalım: Ekrem, Ernst, Fink, Ferrari. Golü yapamadı diye hangisine kızabilirsiniz? Bobo bunun için lazım, Nobre bu yüzden gerekli.

Beşiktaş’ın en sağlam halkası olan defans ise yine günündeydi. Tek tek bakıldığında da, ikili olarak da kusursuz bir görüntü vermeye devam eden Sivok ve Ferrari, hatasız 90 dakikalara devam ediyorlar. Sivok’un kestiği topu sayamadık. Gerçi Sivas o kadar sallama top yolladı ki Beşiktaş ceza sahasına, orada bir ağaç da olsa yarısı çarpar geri dönerdi, ama ağacı dikeceğiniz yer önemli; Sivok bu anlamda pozisyon hatası yapmayan, başarılı bir isim.

Kartalda son olarak da Almanlar: Ernst, Tabata’dan beklenen her şeydi maç boyunca. En etkili maçlarından birini oynadı. Fink ise artan kendine güveniyle dikkat çekmeye başladı. Bir futbolcunun yükselen özgüvenini gün be gün izlemek kadar keyiflisi yoktur benim için. Ernst bu süreci tribünün de desteğini alarak hızlı geçti. Şimdi ise, oynadığı maçlarda İsmail ve geçilen her haftada Fink’te izliyoruz bunu. Daha da iyi olacak.

Hakeme gelince, maç boyu seyirciden yemediği laf kalmadı Gezer’in. Ama neye bağırdı Sivasspor taraftarı, anlayamadık. Nizami golü ofsayt gerekçesiyle sayılmayan takım, Beşiktaş; iki son adam pozisyonu yine yanlış ofsayt kararlarıyla kesilen takım, Beşiktaş; hakeme yüklenen, ta orta sahadaki üç cılız faul pozisyonu için, Sivas. Sivas’ta başkan, kabilenin reisi gibi, laf söylenmesi çok mümkün değil; e eski hoca gitti, yenisinin daha kredisi var; futbolcunun neyine bağıracaksın, kapasite o kadar; durum böyle olunca, Sivas da artık çözümü hakemde arayan takımlar kervanına katıldı selametle. Ama doğru bir gidişat değil.

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu