Beşiktaş

Hürser Tekinoktay: Beşiktaş Şampiyonlar Liginin 16’sına yerleşmeli

Beşiktaş'ta tüzük tadil kongresi tamamlanmasının ardından çıkan alınan kararlar tartışılıyor.

Beşiktaş’ta tüzük tadil kongresinde, üye sayısının artırılabilmesi için referans olma yılının 3 yıla düşürülmesi, referans gösterme sınırının 35’e yükseltilmesi gibi konularda yapılan özel düzenlemeler tüzük  tartışmalarını başka bir boyuta getirdi.

Tüzük değişikliğin mahkemeye taşınacağı bekleniyor.

Beşiktaş Kulübü Tüzük tadilini Hürser Tekinoktay ile konuştuk

Beşiktaş Postası çok tartışılan Tüzük tadili, Beşiktaş gündemi ile ilgili Divan Kurulu üyesi ve önceki BJK Başkan Adayı Hürser Tekinoktay ile konuştuk.

Tekinoktay yaptığımız röportajın Türkiye Kupası sonrası yayınlanmasını talep ettiği için hafta başı yaptığımız söyleşimizi bugün yayınlıyoruz.

Beşiktaş Postası: Sayın hocam değişen maddeler ve tüzük tadili ile ilgili bazı görüşlerini sosyal medya hesabınızdan açıklamıştınız. Açıklamanızda tüzük çalışmasının mevcut yönetimin kendi isteği doğrultusunda bir tüzük yapacağı söylemiştiniz. Sizce öyle mi oldu?

Hürser Tekinoktay: Sizce öyle olmadı mı 🙂 . . . Bir kere öncelikle şunu hatırlamakta fayda var. Beşiktaş’ın  geçtiğimiz yıl yapılan yeni bir tüzüğü vardı. Her başkanın göreve gelmesiyle birlikte kafasındaki planlara istinaden her dönem yapılan yeni tüzükler yapıldı.

Aynı bu şekil kapsamında geçtiğimiz yıl 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nu gereği BJK Tüzük tadili yeniden yapılmıştı.

“Tüzük tadilinin Beşiktaş için bir anlamı yoktu ama mevcut yönetim ve Hasan Arat için vardı.”

Bir kere yeni yönetim Beşiktaş’ın sezon başından beri yaşadığı tüm olayların ya 1. ya da 2. baş aktörü olmuştur.

NationalTurk Haber

Ve maalesef göreve geldiklerinden bu güne yaptıkları icraatler ile Beşiktaş’a tarihin en acı ve üzüntü dolu bir sezonu yaşatmaktadırlar.

Takımın hocası yok diyerek ‘Oysa takımın başında hoca var, (Serdar Topraktepe).’ vaat ettikleri Hansi Flick’ten bu yana her gün hoca aradıkları Beşiktaş tarihinde görülmemiştir.

BJK Futbol AŞ hisselerinin İstanbul Borsa’nın da son 20 senenedir yaşanmayan çalkalanmalar olurken , sanki hiç bir şey yokmuş gibi, sanki Beşiktaş’ın tüzüğü de yokmuş gibi apar topar gündeme Tüzük Tadilatını sokmanın sizce Beşiktaş için bir anlamı var mıdır?

Bunun tabiki Beşiktaş için acil eylem planı gibi bir anlamı yoktur. Ama mevcut yönetim ve Hasan Arat için ne yazık ki vardı.

YENİ BİR ÜYELİK TÜRÜ OLUŞTURULDU
Bakın oldu bitti yapılan Tüzük ile neler oldu..
Bir kere 100 yıllık kulübün üye ve dernek yapısı bir şekilde özelleştirildi.

Nasıl diyeceksiniz.

Bakın birincisi;

BJK Divan Üyesi olmak için 25 yıllık kongre üyesi olmak gerekiyordu. Şimdi limiti ve sınırı belli olmayan bir şekilde ONURSAL ÜYE adıyla YENİ BİR ÜYELİK TÜRÜ oluşturuldu.

Değişikliğe uğrayan 8.Madde 2’ye göre “Kulübe büyük yararı, maddi ve manevi yardımı dokunmuş veya dokunacak denilen kişiler onursal üyelik kazanıp Divan Kurulunun doğal üyesi olacaklar” yani parayı veren 1 yıl önce kulübe üye olmuş birisi divan üyesi olabilecek.

Bu tüm dernek ve benzeri kuruluşlarda olmadığı gibi 100 yıllık Beşiktaş Kulübünde olmamıştır.

Bir kere köklü kulüpler başta olmak üzere, böyle yerlerde kıdem esasına uygun gelenekler ile var olan kültüre sahip çıkılır, o kültür sürdürülür. Parayı vererek bir kültür ve gelenek satın alamazsınız. Parayı vererek satın aldığınız böyle bir olguyu sadece tüketirsiniz.

Beşiktaş Postası: Peki siz üye sayısının artırılabilmesine karşı mısınız?

Hürser Tekinoktay: Olur mu öyle şey. Tabi ki hayır. Bu zaten bizim temel felsefemizdi. Biz 4 Büyük Beşiktaş Projesi demiştik. Beşiktaş’ın halka açılması ve büyümesi lazım demiştik. Bunun içinde ‘yıllarca kombine kart alanlara’ Beşiktaş ile gerçekten bir gönül bağı olan gerçek taraftarlara ödeme kolaylığı ve bazı cezbedici kriterler sağlayarak gerçek Beşiktaşlıların sorumluluk almasına teşvik edici bir üyelik sistemini getirecektik.

Şimdi ne oldu.

1-Üye sayısının artırılabilmesi için referans olma yılı 3 yıla düşürüldü.
2-Referans gösterme sınırı ise 35’e yükseltildi.
3-Üniversiteli öğrencilere giriş aidatı % 50 indirimli hale getirildi.

Bu ne demek, bakın size anlatayım 🙂

Birincisi geçtiğimiz yıl yapılan Tüzük tadiline göre;

Üyelik giriş ücreti 5 bin liradan 20 bin liraya, yıllık aidat ise 250’den 500 liraya çıkarılmıştı. Uygulama 1 Haziran 2024’ten itibaren geçerli olacaktı.

Şimdi ne oldu, bu uygulama 6 ay için ertelendi.

6 ayda ne olabilir veya ne olacak ?

Üye sayısının artırılabilmesi için referans olma yılının 3 yıla düşürülmesi. Referans gösterme sınırı ise 35’e yükseltilmesi ve Üniversiteli öğrencilere giriş aidatı % 50 indirimli hale getirilmesi sonucu şöyle bir matematik yapalım.

Hasan Arat ile birlikte hareket eden bazı kongreciler, propagandistler, yeni ve/veya farklı beklentileri olan kişilerden kurulu 300 kişi 35 kişiye referans olursa, 10.500 kişi yapar.

Normal de 10.500 kişi 20 Bin lira ödese;  210 milyon TL olur. Bunların Üniversiteli gençler olduğu düşünülürse,
Ancak şimdi Üniversitelilere yapılan indirim ile bu rakam 26 milyon küsür olur. Yani Hasan Arat’ın “Hüseyin Yücel artık basketbola para vermeyecek. Futbola verecek .” dediği paradadan 1 milyon dolardan az bir meblağı bile ayırsa yeni 10 bin üyeye sponsor olabilir mi ? Olur.

Peki, olacak mı? Onu bilemem.

Ama bu matematik sadece küçük bir örnek.

Bu örneklediğimiz sayıların değişikliği çok önemli değil. Önemli olan kendi istedikleri bir üyelik sisteminin matematiğini bize anlatıyor.

Şimdi bakın Üniversiteli öğrencilere ve hatta emeklilere bile kolaylık sağlayabilirsiniz.
Ama burada özel ‘Üniversiteler hariç’ tutulması gibi bir ibare olması şarttır. Hüseyin Yücel’in yönetim kurulu olduğu bir dönemde böyle bir değişiklik etik değildir.

“En iyi Hasan Arat biliyordur.”

Ayrıca Hasan Arat’ın göreve geldiğinde çektirdiği resimlerden anladığımız kadarıyla ilk davetlilerinin Koç ve Özyeğin Üniversitesinin sahipleri olduğu düşünülürse üstüne bir de Bahçeşehir üniversitesi dışında Nişantaşı, Fenerbahçe ve Kent Üniversitelerinin bazı bölümlerinin işletmecisi oldukları düşünülürse. Yüzbinlerce özel Üniversiteli gencin hangi rakamlara eriştiğini düşünebilirsiniz.

Peki Anadoludan gelen veya orada okuyan kitap parası bulmakta zorlanan bir Üniversite çocukla Amerikan sistemi destekli yıllığı yüz binlerce lira olan yerlerde okuyan limitsiz kredi kartı kullanabilen çocuklar bir midir?

Siz kolaylık yapacaksanız, zengin aile çocuklarının Beymen’de 1 tek ayakkabı parasına sahip olacakları bir bedellin onlara bir zul olacağını mı sanıyorsunuz.

Bakın bir tek diyorum çünkü çiftinin fiyatları Beymen’de 40 bin TL’lere satılmıyor mu?
Bunu sanırım en iyi bilen de; Beymen genel müdür yardımcısı olan Hasan Arat’tır.

Netice olarak özelleştirmeler yolunu açarak Başakşehir Kulübü mü olacağız, yoksa halkın kulübü Beşiktaş olarak mı kalacağız ? Asıl mesele bu değil mi?

Hürser Tekinoktay Hasan Arat Yönetimini Bombaladı!

Beşiktaş Postası: Sayın hocam bir de sicil kurulunda üniversite mezunu aranacak siz bunu niçin bir görüş bildirmediniz. Bu konu da ne diyorsunuz?

Hürser Tekinoktay: Ondan önce şunu da ilave etmek isterim.  Beşiktaş kulübü iktisadi işletmeler ve/veya şirketlerin eğitim kurumları kurmasına öncülük etmesi şeklinde bir ibare konulması da hoş değildir. Bu değişiklik adeta Hüseyin Yücel’in babasının sahibi olduğu özel eğitim  yayılmasına zemin hazırlar.

“BJK paralı eğitimi iştahlandırmaz.”

BJK başta kendi sporcuları olmak üzere çağdaş bilim ve eğitim esaslarına dayalı spor yüksek öğretim kurumlarını ve spor meslek liselerini kurabilir, bunda sorun yok ve olması gerekendir. Ancak “Özel işletmelerin paralı eğitimine öncülük etmez, kimseye yardımcı olmaz.”

Kısaca halkın takımı Beşiktaş Eğitimi başta kendi sporcuları olmak üzere sporculara ve gençlere parasız olarak sağlar… Paralı eğitimi iştahlandırmaz. Paralı eğitime öncülük etmez.

Şimdi sizin sorduğunuz soruya geleyim.

3 Asıl ve 3 yedek üyenin 4 yıllık Üniversite mezunu olması ve en az ikisinin İK alanında 3 yıllık mesleki bir tecrübeye sahip olması talebi gerçekten çok müthiş bir buluştur.

Sicil kurulunun görevi nedir. Sanırım biliyorusunuz. Adından da belli olduğu gibi üyelik başvurularının alırlar ve referansları ve imzaları kontrol ederler vs vs.

Şimdi Seçme ve Sicil kurulu olarak bilinen bu kurul kulübün diğer organlarından ne gibi bir üstünlük ilkesine sahiptir ki böyle şartlar aranıyor. Yapılan iş belli. Üstlenilen sorumluluk riski ve düzeyi belli.

Şimdi bakın BJK Başkanı olabilen yeni adıyla Üyelik ve sicil kurulu başkanı olamayacak. Bu sizde traji-komik değil mi?

“Beşiktaş Başkanı olabilirsin ama sicil kurulu üyesi olamazsın.”

Kaldı ki BJK Başkanı günümüzde aldığı ve yönettiği sorumluluk icabı 1 günde 2 futbolcu ve aracılar için 40 milyon euro ödeme yükümlülüğü altına girecek bir kararı verebiliyorsa, o zaman da kulübün en büyük maddi sorumlulukları olan Futbol dalında yeterlilik belgesi olması gerekmez mi?
Siz 1 günde hayatı boyunca 50 bin dolar bonservis görmemiz bir oyuncuya 12 milyon dolar bonservis bedeli ödeyemezsiniz.

Hele ki bu rekor maliyet değerli bir satın alma opsiyonunu 6 aylık bir süreniz var iken daha ilk maçta kullanamazsınız.

Birinin bir imza kontrol etmesi için 6 üniversiteliye ihtiyacı var, ama diğerinin 40 milyonu bir saatte harcarken alım ve yeterlilik ehliyeti yok. Böyle bir şey olabilir mi?

Beşiktaş camiasının en çok tartıştığı konuların başında geliyor.

Beşiktaş Postası: Ali Rıza Dizdar başta olmak üzere Tüzük İptali için dava açılacağı söyleniyor. Bu konu düşünceniz nedir, katılıyor musunuz?

Hürser Tekinoktay: Bana göre zaten tüzük oylamasının yapıldığı şekil hem Beşiktaş vicdanına hem de usule uygun olmamıştır. Avukat Akpınar gerekli olan düzenlemeleri bana iletin ben düzeltirim diyerek, zaten tuhaf bir açıklama yapmıştır.

Ayrıca Gayrimenkullerin Satışı ve/ İpotek gibi tüm taleplerin Olağan Mali Genel Kurullara gündeme madde eklenerek oylamaya sunulma konus ile birlikte peşin ve toptan yetki alınmasına imkan tanınmış ve bu imaknı 500 kişi ile olabilirliği ortaya çıkmıştır.

Netice itibari kanımca var olan yasaya aykırı bir şekilde 30 bin kişi üyesi olan yerde tüm bu kararlar son oylama esnalarında görüleceği gibi nitelikli olmayan havada kalan hatta neredeyse 50 ila 100 kişi ile kabul edilmiştir.

Tüzük değişikliğiyle yapılan planlama da MATRUŞKA dedikleri sistemi bile aşıp toplu ve blok oyların indirimli şekilde oluşacak stoğunun ‘Legalleşmesine’ sebep olduğunu özelleştilen bir kulübe dönüşeceğimiz ve mal varlıklarının da oldu bittiyle satılmasının söz konusu olacağı bir evrilme yaşanmıştır.

Umarım gerekli hassasiyet gösterilerek tüzük iptal davası açılır.

Beşiktaş Postası: Sayın hocam peki içinde bulunduğumuz puan farkı ve tarihin en başarısız Beşiktaş’ı nasıl oluştu. Bu takım bu hala nasıl geldi. Sizce önümüzdeki süreç ne olur. Nasıl olmalı. 

Hürser Tekinoktay : Olayların buraya geliceği belliydi. Sezon başlamasıyla birlikte Hasan Arat ve onu destekleyen bazı kimlikli ve kimliksiz sosyal medya hesapları Ahmet Nur Çebi yönetimini görev bunalttı.

Özellikle sezon öncesi Dolmabahçe’de toplanan yaşı küçük bir grubun Ahmet Nur Çebi’ye küfür edilmesi ve  çekilen videoların sosyal medyada dağıtılmaya başlamasıyla belli olmuştu.

Sonrasında Ahmet Nur Çebi ile Hasan Arat’a bunu mali genel kurulda sordu ve hatta çıktığı TV programında söyledi.

Böyle bir gerilim yaşayan yönetimin ve çirkin bir politikanın sahaya yansımaması mümkün değildi.

Bakın Beşiktaş takımı bir önceki sezon yenilmezlikler yaşayan, kolay kolay kaybetmeyen bir takımdı ve üstüne Liverpool’dan, Manchester United’tan, Milan’dan, Leicester City gibi üst düzey takımlardan üst düzey deneyime sahip milli takım forması giymiş oyunculardı.

Nitekim sezona da kötü başlamadık, Avrupa Konferans ligi yükselmelerinde 4 maçı üst üst üste kazanarak Dinamo Kiev ile eşleştik.

Eylül ayı sonunda ligde 8 haftada 5 galibiyet ile Galatasaray’ın sadece 6 puan gerisindeydik, Ve Lucescu’nun başında olduğu Dinamo Kiev’i 2 maçta da yenerek kupanın dışında bıraktık.

Sonrasında Konferans liginde yarı finale kadar yükselen Brugge deplasmanında bile rakibine karşı çok üstün oynayarak ekim ayına kadar saha da iyi bir Beşiktaş vardı.

Peki o takımın nesi vardı. Aboubakar, Rosier, Chamberlain başta olmak üzere adaptasyon süresi olmasına rağmen yeni transferler dahil var olan futbolcular takımı İki kulvarda götürüyorlardı.

Hatta Galatasaray ile deplasmanda oynadığımız ve 10 kişi kaldığımız karşılaşmada galibiyeti kaçıran taraf da Beşiktaş’tı ne oldu 6 puan fark olan galatasaray 100 puana ulaşırken biz 50 puanlar da kaldık.

Siz bunun cevabını verebilir misiniz bilmiyorum ama futbolun içinde olan herkes bunun cevabının verir.

Cevabının vermesi gerekenlerden birisi Feyyaz Uçar’ken onun da sessiz kalması mesleğine ve Beşiktaş’a karşı bir hayalkırıklığı olmuştur.

Bakın çok net bir matematik var.

Görevdeki yönetim ve teknik kadro görev yapamaz hale gelecek şekilide bunaltılmıştır.

Daha sonra görevdeki hocalar ve futbolcular hedef gösterilerek itibarsızlaştırılamak suretiyle takım heba edilmiştir.

“Harcanan para ile iki tane Legia Varşova takımı kurardınız.”

O da yetmemiş takımda 7 sakat ve avrupa kupasına giden oyuncular varken takımda 2 yıl önce 12-13 kişi mücadele ederek şampiyonluk kazandıran oyuncular kadro dışı bırakılmıştır.

Sonra bu da yetmemiş Türkiye Liginin en fazla deneyimine sahip ve aynı zamanda Beşiktaş için lafta değil matematikte büyük değer olan Rıza Çalımbay 1 gecede Twitter’den gönderilmiş ve bu hareket yine sosyal medyadaki Hasan Arat fanı olduğu belli olan kimliksiz hesaplar tarafından sevinç çığlıklarıyla desteklenmiştir.

O da yetmemiş hocaların hocası diye 15 yıldır kulüp çalıştırmadan sadece matruşkanın uluslar arası başı Jorge Mendes’in şirket mensubu olan bir hocayı getirdikten sonra 50 milyon TL yakın bir tazminat ile tüm ekibin görevine son veren bu yönetim ve futbol aklı Beşiktaş’ın bu sezon ki hazin sonunu hazırlamıştır.

Ayrıca ara transferde 1 teknik direktör 9 yardımcı 4 futbolcu ile var olan takımın üzerine oyuncu eklediler, hem de Muci’yi aldıkları Legia Varşova takımından iki tane kuracak kadar büyük bir bütçe ile…

Siz bunları yaparken rakiplerimizden biri transfer ettiği ve kurduğu takımla 800 bin forma sattı. 100 puana ulaştı. Önümüzdeki yıl sadece 50 milyon euro bir geliri sadece forma satışından bekliyorlar.

Sizin anlayacağınız bu sezon Beşiktaş takımı Ahmet Nur Çebi ve Hasan Arat’ın arasına sıkışıp kaldı.

Bakın bir futbol takımının başarılı olabilmesi için takımda birlik beraberlik olması gerekmektedir.
Ve sahada takımın hep birlikte bir bütün halinde oynaması gerekmektedir.
Teknik açıdan da kulüpteki yönetsel açıdan da birlik ve ekip esas olgudur.

Futbolcudan fazla antrenör ile çalışıldığı hem takımda, hem kulüpte, hem de kulüp siyaseti içinde bu kadar  ayrışmayı siz gördünüz mü? Bir türlü ekip olunamadığını yaşadığınız bir dönem oldu mu ?

Bunun kısmı benzeri iki sene üst üste şampiyon olan ve Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkan takımda oldu. Birbiri ile kavgaya başlayan yönetim çatışması yüzünden Beşiktaş üst üste kazanacağı üçüncü şampiyonluğu kaybetti.

Orada da yine başrolde Ahmet Nur Çebi var idi. Burada da ne yazık ki eksik kalmadı başrolü Hasan Arat ile paylaştı.

Nasıl olmalı dediğiniz kısım aslında çok basit camia ve takım içinde birlik beraberlik sizin asıl mottonuz olmalı bu olmaz ise bu iş olmaz.

Hasan Arat yönetimi ve duygusal fanatikleri saha içinde de saha dışında da bunu başaramadılar.

Umarım önümüzdeki yıl başarırlar.

Beşiktaş Postası: Hocam aslında bu dediğinize bir anlamda katılmamak elde değil ama usulsüz bir çok üyenin yapıldığı yerde Hasan Arat yönetiminin Beşiktaşlı olmadığı iddia edilen bu yapıda nasıl birlik sağlayacak. Sizin de bu yapıdan rahatsız olduğunuz genel olarak bilinmekte.

Hürser Tekinoktay : Doğru haklısınız. Ancak orayı düzelteyim derken işi tarumar hale de getirmemeniz gerekiyor. Bakın bugün Sicil Kurulu Başkanı Şahabettin Önkol, görevinden istifa etti. Sicil Kurulu resmen düştü.

Düşünebiliyor musunuz, sicil kuruluna seçilebilmek için Üniversite mezunu olma kriteri koyduğunuz kurul lağvedildi. Kriter bile kendini lağvetti.

Orada olanların bir başka boyutu da sicil kurulu üyesi olarak seçilmiş olan kadın üye Gizem Uslu’ya yapılanlar.

Uzaktan takip ettiğim kadarıyla görünen fotoğraf ve manzara ŞIK değildi.

Hepimizin annesi, çocukları ve eşleri var. Yıllardır Ataerkil bir oyun ve topluluk olarak kabul edilmiş bir yerde kadınlara karşı daha nazik bir politika içinde olunmalıdır.
Burada ki sorun az önce söylediğim gibi  ‘yıllarca kombine kart alanlara’ Beşiktaş ile gerçekten gönül bağı olan onbinlerce taraftarı içeri alıp onların seçme seçilme gibi haklardan yararlanacak bir hale getirilmesidir.

Sadece Beşiktaş’ı düşünen büyük bir topluluk haline gelirseniz, bir takım beklentileri olan küçük topluluklar zamanla asimile olacak ya da gerçek Beşiktaşlılığa evrilecektir.

Beşiktaş Postası: Takımda gidecek kalacak oyuncular çok tartışılıyor, siz bu konuda ne dersiniz, sizce kimler gitmeli kimler kalmalı. İşe nerden başlanmalı?

Hürser Tekinoktay : Bence işe önce az önce dediğim gibi birliktelik yaratarak başlanmalı. Takımın birlik ve beraberlik duygularının önüne geçmesinler. Jorge Mendes‘den uzak dursunlar. Çünkü Mendes ile çalışmak Beşiktaş’In tarihine bilmemek olduğu gibi Beşiktaş’a karşı bir ihanettir.

Ayrıca ehliyeti olmadıkaları takım işlerine fazla girmesinler, onu ehliyeti ve daha önce takım kurmak ve bütçeyi yönetmek gibi bu alanda deneyimi bulunan olan kişilere teslim etsinler yeter.

Takım kurmak aslında en kolay iştir. Ama sizin bu alanda uzmanlığının olmaz ise bunun içinden çıkamaz ve futbol işletmenizde cari açık vermeyi durduramazsınız.

Eş zamanlı olan bir başka başlangıç yeri ise mevcut yönetimin seçim öncesi tespit tettiği kulübün kurumsal hakları ve hüviyetinin kazanılmasıdır.

Özellikle Hasan Arat’ın yanında olan bir kısım insan ile beraber hitap ettiği, taraftar bulduğu alan; yıllardır Fulya Davası adıyla bilinen maddi/manevi tüm haklarımızın uçurulmasına tepki gösteren bunları korumak için çırpınan Beşiktaşlılara karşı sorumlukları yeri getirmek zorunda olduğu alandır.

Burada bahsi olan konu kamu oyu ve önceki yönetim kurulu başkanı tarafından açıklanmış olan 95 milyon dolar zararın hukuki takibidir.

Bunun ile ilgili sizlerinde yakında takip ettiğiniz ‘SÖZDE’ 95 milyon dolarlık alacağımız tahsil etmek üzere oluşturulan danışıklı tahkim heyetinin suistimalinin olduğunu; 95 milyon dolarlık alacak talebimimizin olmadığına istinaden heyette BJK temsilcisinin de kabulü olan bu şaibe kararına itiraz etmesi farzdır.

Bakın bizim bu konuda yaptığımız savcılık şikayetinin mesnetinin bulunduğu resmen dikkate alınsa da direkt olarak maddi zarara taraf olanın hukuka müracat etmesi gerekmektedir.

Danışıklı / şaibeli tahkim ile ilgili dönemin resmi görevli olan Divan Başkanı Yalçın Karadeniz bu konuda savcılığa şahitlik dilekçesi vererek Beşiktaş Kulübünün 95 milyon dolarlık alacağına istinaden pazarlık yapması için hiç bir kimseye, yönetime ne yetki ne de onay verilmediğine dair bir müracat yapmıştır.

“Şaibeli Tahkim”de Flaş Gelişme: Yalçın Karadeniz Tanık Oluyor

Hürser Tekinoktay : Şimdi bu arkadaşlara sormak lazım neden park ettiniz ?

Şimdi yapılması gereken Yalçın Karadeniz’in bu şahitlik dilekçesinin arkasında durularak;
Hasan Arat, başkan danışmanlığına atanan Tamer Mert ve bu süreci bilen ve bu güne kadar takip eden Avukat Aker Çıtak’ın gereğini yapmalarıdır.

Özelikle bir kaç ay Tamer Mert’e ve sosyal medyadan yaptığım paylaşımlarda bunu belirtmiştim.

Denetleme Kurulu’nda kongre tutanaklarını çıkartıp 95 milyon dolarlık alacağımız için kimseye pazarlık yapmak için bir yetki verilmediğini tespit ettirmek ve yapılan tespitte vurulan mühür ile birlikte Yalçın Karadeniz’in evrakının yanına koymak bu işi çözecektir.

Yapılacak iş sadece 1 paragraf dilekçe, onun da yazıldığı ama hala işleme koyulmadığı tahmin ediyorum.

Şimdi bu arkadaşlara sormak lazım neden park ettiniz ?

Beşiktaş Postası: Sizce bunlar olursa Beşiktaş buradan alacağını alıp çıkar mı?

Hürser Tekinoktay : Bence alacağını alıp çıkar. Hem maddi olarak, hem de manevi olarak. Bakın biz geciktikçe bizim alacaklı olduğumuz kişilerin mallarına devlet el koyuyor. Örnek istiklal caddesindeki AVM.

Beşiktaş Postası: Son olarak Beşiktaş Trabzonspor maçı ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Beşiktaş’ın maçı kaybetmesi halinde Avrupa’ya gidememe ihtimali bulunuyor.

Hürser Tekinoktay : Beşiktaş’ın Avrupa’ya gitmesi bizler için önemli bir motivasyon olduğu kadar önemli bir gelir kapısıdır. Türkiye Kupası da bu anlamda, bu şansı son maça taşımamak için iyi bir çıkıştır.
Özelikle İstanbul’da kendi seyircimiz önünde oynayacağımız maçı kazanacağımızı sanıyorum. Futbolcularında böyle bir galibiyete ihtiyaçları var.

Ancak şunu da söyleyeyim, bu maçı kaybedersek her şeyin sonu olmaz. Netice de hafta sonu oynayacağımız maçı kazanır Avrupa’ya gideriz.

“Beşiktaş’ın Şampiyonlar Liginde kalıcı olma potansiyeli vardır.”

Ama asıl önemli olan husus Beşiktaş’ın şampiyonlar ligi ilk 16’sına yerleşecek bir rekabetin içine girmesi gerekliliğidir. Beşiktaş’ın da böyle bir potansiyeli kati suretle vardır.

Yoksa kupalar alınır maçlar kazanılır, bakın Fikret Orman dönemi Avrupa’da ki başarılar ve kazanılan şampiyonluklar ile Ahmet Nur Çebi döneminde bir sezonda kazanılan 3 kupa bile unutulup gitmiştir.

Bu yıl Beşiktaş süper ligde 3’lük ile 6’lık arasında yarışma yeri edinmiştir. Üst üste haftalarca galibiyet alamamıştır.
Ezeli rakiplerimizin yarısı kadar gol atıp, yarısı kadar puan toplayıp iki misli gol yemiş ve orta sıralardaki takımlar kadar mağlubiyet almıştır.

Burada önemli olan başarılarınızda ki sürekliliğiniz ve istikrarınızdır.
Bunun içinde, hem kasanızın, hem de yönetimlerin disiplinli ve gelişebilir bir yapısı olması gerekmektedir.

Ayrıca Türkiye’de ki rekabetin ne manevi ne de maddi olarak karşılığı artık yoktur.
Yayın gelirlerinden aldığınız para sadece alt yapınızı ve genel giderlerinizi karşılar hale gelmiştir.

Süper ligde ki başarınızla, gurur duyacağınız bir futbol markası, rekabet kalitesi ve içeriği de kalmamıştır.

Bu yıl sahada ki kavgalar, hakem dövmeler, sahadan çekilmeler, başkanların icraatleri ve kamu oyunda yaşattığı olumsuz kutuplaşmalar, bu işin artık Türkiye’de zevk vermez hale geldiğinin bir göstergesidir.

Beşiktaş Postası: Sayın hocam bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Hürser Tekinoktay: Bende çok teşekkür ederim.

Jorge Mendes, Demirören ve Beşiktaş ‘Football Leaks’ belgelerinde

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu