HaberSpor Haberleri

Samimiyetin açılımı

Gürol Bağcı(Bu yazı doğuda şehit düşen öğretmen, mühendis ve Mehmetçikler anısına yazılmıştır)
Günün moda tabiri oldu açılım. Artık hangi konuya canımız sıkılsa kara mizah gibi hemen açılımını yapar olduk.

Dönüp bakıyorum da samimiyetten bahsederken bile samimi değil hiç kimse. Bir hafta önce hakem hatalarından en çok canı yanan kendi camiası olduğunu iddia eden Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, başkanı olduğu Kulüpler Birliğinden istifa etme şantajında bulunarak hakem hatalarına karşı bir duruş sergiliyor ve samimi olduğundan gem vuruyor kameralara. Peki ne oluyor da 1 hafta sonra 1 metre içeriden çıkartılan golü vermeyen hakem sayesinde kazanılan maç sonrasında halen devam ettiği Kulüpler Birliği başkanı olarak Ankaragücü’nün haklarını savunma babında hakemleri eleştirmiyor. Doğru olan eleştirmemekse neden geçen hafta eleştirdi, eleştirmekse doğru olan neden bu hafta eleştiri olmadı.

Sorun aynı sorun ama tepki farklı. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demek mi bu davranış. Hatalar kendi hanene artı olarak yazılırken susup eksi yazılırken konuşursan nerede kalıyor bu işte samimiyet. Bu çarpık düşünceyi ben savunabilirim neticede sadece kendimden sorumluyum. Ama bu düşünceyi savunan Kulüpler Birliği başkanı olursa ne yapacağız. Samimiyet sözlüklerdeki yerinden sadece sözlere inandırıcılık kazandırmak maksadı ile kullanılan yalın ama yalnız ifadeler olarak mı kalmalı.

Samimiyetsizlik sadece sporda mı var.

Ülkeyi yönetenlerde bu samimiyetsizlik yok mu?

Ülke bütünlüğünden bahsederken bile samimi değil hiç kimse. Daha düne kadar terör ülkeye sızmak için sınırları zorlarken askerin engellemesi ile karşılaşırken, sözüm ona açılımla biz teröristleri davulla zurnayla içeri aldık. O güne kadar doğuda yaşananları PKK’nın ülkeyi bölme faaliyetleri olarak nitelendirirken bugün Kürtlerin özgürlük mücadelesi haline geldi getirildi. Öldürülen öğretmenleri, mühendisleri unuttuk, otobüsten indirilip kurşuna dizilen askerlerin kanları hiçe sayan kararlar alındı. Terör artık dağda değil aramızda, Tokat’ta, İstanbul Dolapdere’de, Muş’ta yaşananları sadece PKK.’ya mal etmek doğru bir tahlil mi olur. Peki İzmir’de yaşananlar.

Hangi özgürlük mücadelesinden bahsediliyor?

İstanbul’dan İzmir’e Çanakkale üzerinden giderken, feribotla Çanakkale’ye geçtiğinizde yol üzerindeki dükkanlarda yazan “Urfa Kebapçısı”, “Antep Baklavacısı”, “Malatya Pazarı”, “Diyarbakır Burma Kadayıfcısı” isimleri ile karşılaşırsınız. Ülkenin diğer ucundaki şehirlerden kalkıp gelip Çanakkale’de yaşamaya başlayan kürt vatandaşlarımız için özgürlüğün olmadığından bahsedilebilir mi?

Toplam nüfusu çevre illerle birlikte 50bini ancak bulan bir şehir merkezinde taş çatlasın 15bin kişi yaşar, genel seçimlerde Çanakkale’de DTP’ye 5.200 oy çıktı. Bu ne demektir. Çanakkale Merkezde yaşayan her üç kişiden biri kürt kökenli. Peki buyurun nerede bu özgürlük mücadelesi.

Siyaseti yönetenleri bir tarafı inanılmaz derece sert mesajlarla hadiseyi tırmandırırken diğer taraf ise tutturmuş bir açılım geyiği peşinden gidiyor. Böyle sorumsuz davranışlar devam ederse hadiselerin boyutu sivil halka inecek. O zaman çok daha büyük bedel ödemek zorunda kalacağız.

Samimiyetsiz siyasilerin; siyasi emeller uğruna kırk yıllık kürt kökenli arkadaşımı bana düşman etmeye, ülkenin mozaikleri ile oynamaya hakları yoktur.

Gürol Bağcı

Dikkati Çekenler

4 Yorum

  1. Beşiktaş gazetesi nın uyelerde olnasi çok güzelhepimize hayırlı plsun bu nu hazırlayanlara teşekkür ederım.

  2. SİTEYE YENİ GİRDİM AMA TİRYAKİSİ OLDUM. BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUM…..

  3. Yazınıza sonuna kadar katılıyor ve ekliyorum.Amaç ne ne yapılmak isteniyor ve yazık bu halka ama yazık ta diyemiyorum baksanıza anketlerde bu pazar seçim olsa iktidar partisi yine ilk parti o zaman yazık buy siyasilere amacınız ne derdiniz ne yaptırdığınız saçma ve mesnetsiz tahkikatlar ve davalarla amacınız gayeniz ve birde sözüm kürt kökenli arkadaşlara size soruyorum siz hükümetten hep açılım palavrası duyuyorsunuz ve maalesef ki maalesef diyorum belli tavizler talep ediyorsunuz acaba hiç düşündünüz mü? oy verdiğiniz DTP eş başkanları ve milletvekilleri kimdir.Mesela AHMET TÜRK kendisi toprak ağası ve topraklarımız bölünmesin diye ölen amcasının karısı ile evlenmiş ve amcası ile beraber kendisinden çocukları olan bir toprak ağası peki siz hiç kendisinden günyedoğuda TOPRAK REFORMU YAPALIM FABRİKA AÇALIM ÇİFTÇİLİĞE HIZ VERELİM İSTİHDAM YARATALIM gibi bir kelime duydunuz mu nerede siyasi veya terorist bir propaganda var orada ya bu nasıl bir siyasi parti mensubu olduğu ülkenin istiklal marşına mensubu olduğu ülkenin imkanlarına ve bayrağına bu kadar kindar.İşte bu yüzden kürt arkadaşlar oyuna gelmeyin ve biz sizlerle yüzlerce yıldır beraberiz ne sıkıntılar ve ceremeler çektik oyuna gelmeyin ve unutmayın tarihe açıp bakarsanız kaybolan ırklar ve milletler hep birilerinin oyununa gelmişlerdir yapmayın.Sağlıklı ve mutlu günler dilerim herkese.

  4. çok teşekkürler, çok güzel bir yazı olmuş.

    Samimiyetsiz siyasilerin; siyasi emeller uğruna kırk yıllık kürt kökenli arkadaşımı bana düşman etmeye, ülkenin mozaikleri ile oynamaya hakları yoktur.

    çok doğru bir cümle olmuş. tebrikler.

    bir sizin yazılarınızın bir de Seçil SÖKMEN’in hastasıyım 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu