HaberSpor Haberleri

Bir tren kalkar bu istasyondan…

teomanakbennn1703Kesinlikle yenmek üzere çıkan Beşiktaş, aslında ilk işinin kesinlikle yenilmemek olduğunu anladığında dakikalar 80’e geliyordu. Bu dakikada ne oldu, rakip altıpasa her girişinde Nobre olan Sivok çıktı sahneye, gol geldi. Nobre çok iyi bir ilk yarı çıkardı. Ama onun varlığında ofansa çıkması gereksizleşen Sivok kendi kale önüne sabitlenince, Beşiktaş bir sürpriz ayağından mahrum oynadı 45 dakika boyu. Nobre de iyi futboluna rağmen skor üretemeyince, bu kayıp ikiye katlandı.

Holosko ne yaptı bu devrede; ilk yarı içindeki birbirinin kopyası üç pozisyonda, zayıf, ürkek, kendine güvensiz halleriyle üç pozisyonu mahvetti Slovak oyuncu. Holosko kendine o kadar güvenmeyen bir oyuncu ki, önünde sadece rakip kalecinin olduğu pozisyonda dahi geriye top indirme derdinde. İki hafta içinde ikinci kez yaşandı aynı komiklik. Aldığında ilk bakacağın yer kale olacak koçum. Önünde adam olan pozisyonda bile onu nasıl ekarte edeceğini düşünüp kaleye ineceksin. Sen sana son adam pozisyonunda atılan topta bile asist derdindesin. Dünya tarihi böyle 1 tane forvet yazmıyor. Sen bu halinle Dünya Kupası’nda da Slovakya’yı delirtirsin, öyle İspanya’ya İtalya’ya falan da biraz zor kapağı atarsın. Dert değil, sen yine paranı alırsın olan Beşiktaş’a olur, bu gidişle elimizde patlar, iki sene sonra birine 500.000 dolar artı Holosko diye gidersin.

Beşiktaş hücumda genel anlamda skandal. Bu maça ait bir şey değil bu. Atılan gol sayısından ortada. Recep’le Rıza’nın 2000’lere özel bir bileşimi karışımı görüntüsündeki mutant oyuncu Ekrem’le, rakip korner bayrağının dibinde ne aradığını, orada ne yapabileceğini iki yıldır anlamadığım, bu pozisyonunu nedense benden başka da kimsenin dert etmediği İbrahim Toraman’la, hücumda destek arıyor Beşiktaş. Yusuf desen, 20 dakikalık; Tabata desen, artık bu şekilde yazmak zorundayım, kusura bakmasın kimse, belli ki kıçıyla kuş tutsa bu 11’e giremeyecek (11 ne, yedek bile giremedi Galatasaray maçında); Nobre, 1 golle devam eden santrfor; Nihat 1 golle devam eden fiyasko; Bobo kalıyor geriye, o da bu sarhoş görüntüsüyle bu kadar golü nasıl attı, o bile araştırma konusu olur. Bazen maç içinde mikrofon uzatılsa, o anda hangi şehirde bulunuyor, kime karşı oynuyor, cevap verebileceğinden emin değilim.

Defansa gelince, Ferrari kimsenin beklemediği, kötü bir dönüş yaptı takıma. İlk yarı birbirinden fahiş üç hatası var ki, üç gol çıkar. Önce bomboş pozisyonda Rüştü ile anlaşmazlığı, arkasından Barış arkada topu 1 metreden dışarı atarken önde boş alanda anlamsız gezişi, son olarak da önce sol taç çizgisinde yaptığı ıska, arkasından kendini affettirdi derken yol açtığı korner, eyvah üstüne eyvah dedirtti İtalyan’ın.

Beşiktaş tüm bu kişisel hata ve yetersizliklere rağmen yine de sezonun en sıkmayan maçlarından birini, sıkmayan, saate baktırmayan 3-4 maçından birini oynadı. Rakip de öyle bir Galatasaray’dı ki şu maçtan galibiyet çıkmaması gerçekten çok yazık oldu. Ben Avrupa takımıyım, dünya takımıyım, uzay takımıyım diyen takımın önünüze çıkardığı isimler Uğur, Emre Güngör, Hakan Balta, Barış Özbek, Mehmet Topal, Mustafa Sarp, Caner. Bunları yenemeyip kimleri yeneceğiz, bunları yenebilmek için tribünden tutulacak o yeşil lazere bu kadar muhtaç mıyız, düşünmek lazım.

İbrahim’in, arkasındaki Keita’ya çarpan eli görülüp, Keita’nın İbrahim’e yumruğu nasıl görülmüyor; adı çıkmış dokuza, inmez sekize, Nobre’ye yapılan faullerin nasıl bir tanesi bile verilmiyor, acayip doğrusu. Sağlık olsun. Sivok’un maç sonu yorumu ilginç yalnız: “Şanssızız. Şansa dair bütün kredimizi geçen yıl kullandık sanırım.” Bu işler Levent Erdoğan’ın dediği gibi duayla, Sivok’un dediği gibi şansla falan olmuşsa geçen sene, bu sene zaten biz olmayacak duaya amin demişiz. Hatta dua bile edilmemiş, biz kendi kendimize amin çekmişiz. Sağlık da değil, geçmiş olsun.

Teoman Akben

[adrotate group=”15″]

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu