BeşiktaşHaberSerdal AdalıSpor Haberleri

Atıf Keçeci: Olmuyor Serdal Adalı!

Beşiktaş Divan Kurulu üyesi, gazeteci Atıf Keçeci Beşiktaş'ın gündemini duhuliye.com'a özel değerlendirdi

 

Atıf Keçeci: Ahmet Nur Çebi’nin hayrı olmayacağı netti

Beşiktaş Divan Kurulu Üyesi ve usta gazeteci Atıf Keçeci, duhuliye.com için kaleme aldığı yazıda Serdal Adalı’yı adeta topa tuttu:

Beşiktaş’ta işlerin iyi gitmediğinin nedenleri üzerine kafa yoranlar sıralama yaparken mutlaka yoruluyorlardır.

Son 5 senede görev alan 3 başkan adayının da birinci önceliği, mali durumun daha da kötüye gitmemesi için düşündükleri projeleri ruhları okşar biçimde anlatmalarıydı.
Zaten Beşiktaş kökenli olmayan Ahmet Nur Çebi’nin Beşiktaş’ın hayrına hiçbir iş yapmayacağı, aklıselim camia mensuplarının kafasında netti.
Hasan Arat dönemi ise, ilk 2002’deki başkan adaylığından beri içime sinmemişti. Bunu o tarihte bir medya buluşmasında yüzüne karşı da söylemiştim. Her iki dönemde de yapılan yanlış ve şaibeli transferlerle bırakın düzelmeyi, mali durum daha da kötüye gitti.
Çebi protestolarla, Hasan Arat ise arkasına bakmadan gereksiz yönetici yaptığı eski kaşarların kumpasıyla sırra kadem bastı. Sonra bu defa intikam alırcasına olay çıkarmak için geldiği Divan Kurulu toplantısını sabote etmekte başarılı oldu.

Serdal Adalı hayal kırıklığı yaşatıyor

Bütün bunları Serdal Adalı, tribündeki seyirci modunda izliyordu. Belki de yapılanları not ederek benzer yanlışları yapmamayı planlıyordu.
Adalı adaylığını açıkladığında, çalışma arkadaşlarının bazılarının Çebi teşkilatından olduğu izlenince, şeytanın avukatları anında devreye girmişti. Hele hele bir tanesi, Çebi’nin yönetimindeyken kulüp tüzüğünün üyeliklerle ilgili hükümlerine uymadığı için Disiplin Kurulu kararıyla ihraç edilmişti.
Ancak Hasan Arat yönetimi tarafından ihraç işlemi infaz edilmedi ve dosya her iki kurulun arşivine kaldırıldı. Serdal Adalı’nın disiplin ve diğer kurul kararlarına ne kadar uyacağını bu dosya dahil göreceğiz.
Enteresandır, bu kişiyi defosuna rağmen Serdal Adalı yönetimine almıştı.
Sonraları bu beyefendi, yaklaşan Divan Kurulu Başkanlığı seçimlerinde grup ve dernek ilgililerini arayarak, Başkan Adalı’nın Çebi döneminin ibra edilmeyen imza yetkilisi adayının desteklenmesini istediğini söyledi.
Bu bilgi bana ulaştığında, başkan ile konuyu görüştüm. Kendi ağzından bunun doğru olmadığını söyledi. Hatta mesajında, konuyu araştıracağını ve böyle bir durumu tespit ettiğinde ilgili kişinin istifasını isteyeceğini yazmıştı.
Durumu incelediğini ve şahsıma gelen bilginin doğruluğunu teyit ettiğini biliyorum. Şimdi de bu sözünün ne kadar arkasında olduğunu takip ediyorum.
Serdal Adalı’dan projelerine bakıp yarınlar adına umutlananlar, giderek hayal kırıklığı yaşamaktadır.
Doğru olan, “yüksek bedelli transfer yapmama” düşüncesi olmasına rağmen, iki oyuncuyla bonuslar dahil 135 milyon Euro bedelli anlaşmalar yapılması, kulübün bekasını düşünenlerce endişeyle karşılanmıştır.
Zira futbol takımının öncelikli ihtiyacı, mevki orijinli oyunculardı.

“Dikilitaş Projesi’nde olumsuzluklar başladı”

Teknik direktör sorununun Sergen Yalçın ile çözüleceği beklentisi vardı. Hatta hocanın, kadrosunu kurma konusunda Oğuzhan Özyakup’la yardımcı antrenörlük için görüştüğü ve anlaştığı bile öğrenilmişti. Bu yazı kaleme alındığında ise bu konuda bir gelişme olmamıştı.
Başkanın projeleri uygulamada büyük sıkıntılar yaşadığı kulislerde konuşuluyor. Özellikle hepimizin merakla beklediği Dikilitaş Projesi‘nde olumsuzluklar baş göstermeye başladı.
İmar durumu için gerekli olan arsayı 20.000 m²’ye tamamlamak üzere satın alınması planlanan 5.000 m²’lik parselin değerleme raporundaki bedelinin beklenenin çok üzerinde çıkması, Ziraat Bankası’nın konsorsiyum şartlarının bazılarına uymak istememesi gibi nedenler bu projeyi zorlaştırıyor.

“Oğlu transfer işlerine müdahil oluyor iddiası var”

Başkanın yakın zamanda başını ağrıtacak bir diğer konu ise tarafıma çokça ulaştırılan iddialar: Oğlunun transfer işlerine müdahil olması ve sosyal medyada giderek büyüyen ekiplerle oluşturulan “etki çalışmaları”. Bu tarz çabalar bir noktadan sonra bumerang etkisi yaratabilir.
Bazılarının, Tüpraş Stadı’nın bir vakfa tahsis edilmesini “hükümete yakınlaşma” olarak göstermeye çalışması ise, belki Serdal Adalı’nın şahsi tercihi olabilir; ancak Beşiktaş camiası bu durumu asla kabullenmez, karşı çıkar ve hafızasına not eder.
Önümüzdeki günlerde bu konulardaki gelişmelere göre değerlendirmelere devam edeceğimi belirtirim.
Zira bir tane Beşiktaş var… Onu da her tehlikeden korumak, her Kara Kartal sevdalısının görevidir.

Atıf Keçeci

sampiyonlar ligi WTS 2

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu