Hürser Tekinoktay’dan Divan mesajı!
Beşiktaş Başkan Adayı Hürser Tekinoktay, hafta sonu yapılacak Divan Başkanlığı seçimi öncesi, “Seçmeyin diyeceğim tek aday Engin Baltacı’dır” mesajını paylaştı

Hürser Tekinoktay: Engin Baltacı’yı seçmeyin!
Beşiktaş’ın eski Başkan Adayı ve Divan Kurulu Üyesi Hürser Tekinoktay, hafta sonunda yapılacak Divan Başkanlığı seçimi öncesi, sosyal medya hesabından son derece önemli bir mesaj iletti. Tekinoktay mesajında şu ifadeleri kullandı:
Kıymetli Dostlarım, Bu hafta sonu yapılacak BJK Divan Başkanlığı seçimleri için ‘kimi seçelim/ kimi destekleyelim’ gibi tarafıma birçok soru geliyor. Herkesin bir oyu var, her gerçek Beşiktaşlının oyu ve seçme hakkı kutsaldır. Var olan adaylar arasında şunu seçin veya destekleyin diyemem. Ancak ‘KİMİ SEÇMEYİNİ’ net bir şekilde açıkça söyleyebilirim. Ve bunun da Beşiktaş için zorunlu bir husus olduğu kanısındayım. Seçmeyin diyeceğim tek aday ise Engin Baltacı’dır. Nedenine gelince; Birçok kişi; “Hocam Engin Baltacı genel kurulun oy birliği ile ibra etmediği Demirören döneminde koşa koşa Beşiktaş’ı terk eden yönetim kurulu içindeki bir üyedir. Onun için mi böyle diyorsunuz.” diyenler olacaktır. HAYIR, Onun için demiyorum, O bile aslında küçük bir teferruattır. Asıl mesele, Fulya Davası kapsamında müteahhidin haklarını/dosyasını takip etmek söz konusu olunca Trabzonspor sevdasından vaz geçip, Beşiktaş’a yedek listeden içeri girip, Ne yapıp yapıp Fikret Orman’ın deyimiyle, sabah akşam PUSUDA kalıp başkan olan ve süreç içinde brüt 1 milyar dolarlık hacimli FULYA projesindeki; % 67 olan BJK haklarının, % 52’ye düşmesini makul hala getiren Ahmet Nur Çebi’nin; önce Serdal Adalı’ya kurduğu yönetim listesini şekillendirip, Yücel’i oldu bittiye getirmesi, sonra disiplin kurulunu istediği hale getirmesi, şimdi de divan başkanlığını dizayn etmeye çalışmasıdır. Ne alakası var diyene de şunu söylemek isterim. Engin Baltacı adına insanları tek tek arayan propaganda ekibin başından ayrılmadığı ve onların yapamadığını kendisinin yapmaya çalıştığı çok net şahitli ve belgeli olarak tespit edilmiştir. BJK içine Truva zekasıyla girdikten sonra Beşiktaş’ta her türlü karışıklığının yaşandığı dönemin mimarı olan Ahmet Nur Çebi’nin Beşiktaş içindeki iştigali son bulmadıkça Beşiktaş’ın da düzelmesinin mümkün olamayacağı kanısındayım. Şayet Ahmet Nur Çebi “ne alakası var” diye etrafına konuşursa ona sadece: “Sorumlu olduğun danışıklı tahkim de BJK hakkı olan ŞAN ÖKTEN Tesislerine ne oldu?’ diye sorun. Gerekirse onu da hemşerisi Sait Yılmaz’ın da şahit olduğu bir olay ile ispatlarım. Kendi deyimleriyle BJK’nın 95 milyon doları buharlaşan Fulya Davası kapsamında ki Divan Başkanlığı seçimiyle uğraşan propagandacılara da sormak lazım; “Bugüne kadar neden Şan Ökten ile tek kelime laf etmediniz?” Disiplin kurulundan söz açılmışken şunu da hatırlatmakta fayda var. Hasan Arat’a verilen ihraç cezasını hazır kıta bekleyenlerle oluşacak mali genel kurula bırakma skandalına imza atma yoluna sizi sokmak istiyorlar. Bakın, Arat’ın görevi esnasında Beşiktaş’a maddi zarar verecek bir suiistimali var ise bunu denetleme kurulu ve resmi kanallar ile belgeleyip ihraç etme kararı verebilirsiniz. Ama “efendim kongreyi tahrik etti.” onun için yumruk yedi, mealinde bir yola alet olunursa büyük bir kusur işlersiniz. ANÇ ortayla çıktıktan sonra moda olan ihraç kararları bu kulüpte hiç yaşanmamıştır. (Yalçın Karadeniz ve Sinan Vardar’a yapılmıştı. Tevfik Yamantürk için de girişimde bulundu.) Sizin seçilmenizde etkin olan rolü var diye Çebi’ye vefa hissedip bu yola girmek Beşiktaş’ın hürriyetine, iradesine ve var oluş amacına karşı büyük bir haksız olur. Unutmayın tüzüğün 50. maddesi ve genel teamüllere göre de şu andaki başkan ve yönetim kurulu üyelerinden bazıları ile Ahmet Nur Çebi için böyle bir işlem yapılmamıştır. Hatta ihraç kararı verilmiş olan Çebi’nin üyesi asbaşkan bile yapılmıştır. Hal böyle iken Hasan Arat için kanaat ile oluşan bir düzenekle böyle bir uygulama yapılması kulübü bağlı bulunduğu UEFA ve T.C. Mahkemeleri nezdinde bir sürü çıkmaza sokacaktır. Böyle bir durumda kulübün bağımsızlığı için bu platformlarda her gerçek Beşiktaşlı gibi üzerime düşen tüm hukuki yola başvuracağımdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hepimiz Beşiktaş kulübünü ilelebet yaşayacağı şekilde geleceğe miras olarak bırakmak zorundayız. Aksi takdirde asırlık Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü Beşiktaşspor diye bilenlere tamamıyla teslim ederiz.