Temmuz’un ilk haftasından kısa kısa

Wimbledon

Wimbledon’da üst üste yedinci finaline çıkan Federer bir kez daha şampiyonluğa ulaşırken, bu başarıyı son yedi yıl içinde altıncı kez tekrarlamış oldu. Rakibi Andy Roddick ise kazanılan bu altı final içinde üçüncü kez kaybedendi. Amerikalının en büyük şanssızlığı, finalde karşısında devamlı Federer’i görüyor olması. Bir bakıma Fenerbahçe’nin Fortis Türkiye Kupasında Beşiktaş karşısındaki durumu: Her şey doğru. Rakip yanlış.

F1 Nürburgring Grand Prix’i

Haftasonu yılın dokuzuncu yarışı olan Nürburgring GP’si koşulacak. Favori takımlar belli, hatta o takımların hangi pilotlarının favori olduğu belli, hatta sene ortasından şampiyon takım belli, şampiyon pilot belli. Dünyada şu anda daha keyifsiz ne organizasyon var bilmiyorum. Bu rekabetsizliğe Alman vatandaşların bizim güney sahillerinde tatilde olması da eklenince, seyirci sayısı tahminen İstanbul GP’sinden hallice olacak kalacaktır. Ben şahsen artık bu seneyi televizyondan bile takip etmekte tereddütlüyüm. Şu güzel mevsimde içeride oturup, Brawn’un reklamsız, renksiz, sahipsiz, astarı atılıp piste sürülmüş kadar çıplak iki beyaz arabasının diğerlerine tur bindirerek iki saatlik bir kedi fare oyunundan sonra olmayan taraftarlarını selamlayışını izleyeceğimi hiç sanmıyorum açıkçası.

Süperlig’in Süper Ötesi Transferleri

Basının komedi tadında yaşattığı bir transfer mevsimi daha şekillenip bitmek üzere. Merak ediyorsunuzdur Hollanda’da, Almanya’da, İngiltere’de de oranın medya markaları herkesi her yere transfer ediyorlar mı. Daha önceki yazımızda da benzer şekilde söylemiştik; bu ülkelerin yayın organları hedef kitleyi Hollanda’nın, Almanya’nın, İngiltere’nin dağdaki çobanı olarak belirlemedikleri için, bu ve benzeri ülkelerde böyle haberler tabii pek yok.
Bu sabah da Robben ve Quaresma haberleriyle kalktı yataklarından Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları. Beşiktaş daha önce de Gudjohnsen’i almıştı, Guti’yi almıştı biliyorsunuz. Fenerbahçe’nin ise almadığı bir Messi-Ronaldo ikilisi var şu ana kadar, onda da Ronaldo çok erken imzaladı Real’le, site editörleri asparagas için vurucu başlığı arayana kadar kuş kaçtı, sebep bu. Türk site ve yayın editörlerinin yerinde olsam, Manchester United’a da Real Madrid’e de dava açar, sürüm sürüm süründürürüm.

Hidayet Türkoğlu Toronto Raptors’ta

Amerika Birleşik Devletlerindeki basketbol temsilcilerimizden Hido, uzunca bir dönem Mehmet Okur’un gölgesinde kaldıktan sonra, son iki yıl yaptığı çok büyük çıkışla, önce geçen yıl All-Star seçilmenin kıyısından döndü, bu sene final oynadı, şimdi de imza attığı büyük transfer ücretiyle gündeme oturdu.
5 yıl için 53 milyon dolar, gerçekten baş döndürücü bir rakam. Ancak play-off oynamakta dahi zorlanabilecek bir takımda, kariyeri açısından manevi tarafını, motivasyonel tarafını insan nasıl tatmin eder, burası büyük bir soru işareti.
Hidayet bunu dert edecek mi, edecekse elinden bir şey gelecek mi, hep beraber göreceğiz.