Beşiktaş

25 yıldır yalan söylüyorlar, tek kazanan mutlu azınlık!

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan'ın bu haftaki "25 yıldır yalan söylüyorlar" başlıklı yazısı;

Futbol, kapitalist üretim biçimini desteklemek amacıyla sermaye birikimini sağlayabilen bir kültür endüstrisi ürünü haline gelmiştir. Bu nedenle futbol, kapitalizmin ekonomik, siyasal, ideolojik ve özellikle de kültürel amaçlarını üretmeye yönelik örgütlü etkinlikler bütünüdür.

Kültür endüstrisi ürünleri insanlara başka bir hayat yaşatır. İnsanın gereksinim duymayacağı ürünlerine manipüle ederek yönlendirir ve bu sayede, onları iktidarla bir araya getirip uzlaştırarak kapitalist tahakkümün yeniden üretimine yardımcı olur.

Futbol aynı zamanda popüler kültürün bir parçasıdır. Var olduğu ilişkiler içinde geniş kitlelerce paylaşılması onun görev tanımını da netleştirmektedir: İnsanları tahakküm altına alır.

Kazanan Jorge Mendes! Kaybeden Beşiktaş!

İşte son 25 yıldır bir sömürü mekanizması içine sokulan Beşiktaş Jimnastik Kulübü, var olma gerekçelerini kaybederek popülist kültürün tahakküm altına girmiştir. Bunun sebebi genel kurul ve seçilen başkanlardır.

Ama işe başlarken konuşmaları öyle masum söylemlerdi ki inanmamak elde değildi.

Serdar Bilgili, 26 Mart 2000 günü başkanlık görevine ilk kez talip olduğunda, kongre üyelerine “Tek dayanağım sizlersiniz”, “Bize destek verirseniz Beşiktaş’ı Avrupa kulübü yaparız.”

sampiyonlar ligi WTS 2

2002’de göreve talip olduğunda ise “2 yıl daha verin, bu başarıları taçlandıralım. Şimdi bir önceki seçim kurulunda vermiş olduğum sözleri yerine getirmenin huzuruyla yanınızdayım. Beşiktaş’ı Avrupa’nın ilk 15-20 kulübü arasına sokmak için sizden yeniden görev istiyorum.”

Yıldırım Demirören, “Acil olarak tüm Beşiktaşlılar çözüm üretmeli, kara bulutları dağıtmalıyız. Beşiktaş nasıl bu hallere düştü inanamıyorum. Beşiktaş’ın gücü başkanıdır. Beşiktaş’ı delegenin seçtiği başkan ve onun yönetim kurulu yönetir.”

Fikret Orman, “Size söz veriyorum. Doğruları duyacaksınız. Sizleri kandırmayacağız. Şeffaf olacağız. Az laf çok icraat yapacağız. Paylaşımcı yönetim kurulu oluşturacağız.”

Ahmet Nur Çebi, “Menajerlerle savaşacağım, açık ve şeffaf olacağım, tüzüğü yenileyeceğim, amatör şubelere gereken yardımı yapacağım, altyapı tesislerimizi geliştireceğim, Gerçeklerle yüzleşeceğim…”

Hasan Arat, “Futbolu artık Beşiktaşlılar yönetecek. Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba yönetecek. Biz gönülleri kazanarak buraya geldik. Bu karar çok önemli. Sizler büyük ve itibarlı Beşiktaş istiyorsunuz. Onur duyacağınız Beşiktaş’ı size hissettirmeye başlayacağız.”

Serdal Adalı, “Beşiktaş’ı geçici zaferlerden uzaklaştırarak istikrarlı ve uzun soluklu başarılarla taçlanacak bir futbol takımı inşa edeceğiz. Bu vizyon teknik yapıdan oyuncu planlamasına kadar kulübün tüm futbol yapılanmasını kapsayacak.”

“Beşiktaş’ın sadece futbolda değil, tüm branşlarda söz sahibi olması için denk bütçelerle büyüyen amatör şubeler hedefliyoruz. Finansal bağımsızlığa kavuşmuş, borçsuz bir mali yapı ve gelir-gider dengesi sağlanarak Beşiktaş’ın ekonomik anlamda nefes almasını planlıyoruz.”

“Beşiktaş’ın ekonomik geleceğini teminat altına almalı, yeni gayrimenkul yatırımları ve projelerle büyüyen bir ekonomi hedefleyip, kulüp hem bugünün ihtiyaçlarını karşılayacak hem de uzun vadede gelir elde edecek projelere sahip olacaktır.”

“Kulübün öz kaynak düzeni çok önemli, geleceğin yıldızlarını Avrupa standartlarında tesislerde yetiştirecek bir altyapı sistemi kurup, Beşiktaş altyapısını hem Türkiye’ye hem de Avrupa futboluna yetenek kazandıracak seviyeye çıkartacağız.”

Müslüm Gülhan: Jorge Mendes Beşiktaş’ı iyi tanıyor!

“Yönetim anlayışında modernleştirip, profesyonellik ve kurumsal vizyonla yönetilen bir idari organizasyon kurarak, kulübün her alanında şeffaf, etkili ve planlı bir işleyiş sağlayacağız.”

Peki bunları söyleyen başkanların yönettiği dönemlere baktığımızda…

Serdar Bilgili dönemi, toplam zarar: 70 milyon 655 bin Avro.

Yıldırım Demirören dönemi, toplam zarar: 199 milyon 780 bin Avro.

Fikret Orman dönemi, toplam zarar: 143 milyon 935 bin Avro.

Ahmet Nur Çebi dönemi, toplam zarar: 192 milyon 34 bin Avro.

Hasan Arat dönemi, toplam zarar: 98 milyon 725 bin Avro.

Serdal Adalı dönemi, toplam zarar: şimdilik 11 milyon 110 bin Avro.

Son 25 yılda kulübün toplam zararı: 716 milyon 545 bin Avro. Kazanılan başarılar: 5 Lig Şampiyonluğu, 6 Türkiye Kupası, 3 Süper Kupa.

Gelinen noktada, futbolun kitle kültürü haline dönüştüğü ve kültür endüstrisinde üretilen bir meta olarak kapitalizme hizmet ettiği bu süre içinde, Beşiktaş çıkar grupları tarafından rant elde etmek adına kurulan ittifaklar, popülist propaganda enstrümanlarını iyi kullanarak, amaçlarına ulaştılar.

25 yıldır söylenen yalanlar istikrarla devam etmektedir. Tek kazanan mutlu azınlıktır.

Müslüm Gülhan – NationalTurk

Dikkati Çekenler

Başa dön tuşu