Beşiktaş’ın altyapı efsanesi Davud Şahin’le konuştuk

Bir zamanlar altyapıdan yetiştirdiği futbolcularla yaşadığı şampiyonluklarla hatırlanan, ancak özellikle Mustafa Denizli’nin A takım teknik direktörlüğüne getirilmesinin ardından bu özelliğini tamamen kaybeden Beşiktaş’ta artık Feyyaz’lar, Sergen’ler, Rıza’lar yetişmiyor.

Beşiktaş Postası, Serpil Hamdi Tüzün’le başlayan Beşiktaş altyapı efsanesinin en önemli bayrak taşıyıcılarından olan Davud Şahin hocamızla konuştu.

Şu sıralar Sultanbeyli Belediyespor altyapısında futbolcu yetiştiren Davud Hoca, sorularımıza içtenlikle cevap verdi.

Beşiktaş’ta son dönemlerde en çok eleştirilen konu altyapıdaki futbolculara hiç şans verilmemesi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Beşiktaş altyapısındaki sorunları çok yakından takip etmedim açıkçası. Ama bazı rahatsızlıkların olduğu belli. Hangi boyutta olduğunu bilemiyorum.

Alt yapıda yetiştirilecek futbolcuların özel itinaya ihtiyaçları var. Mesela kaleci Korcan A takım kalesini koruduğu halde A2’de oynamıyor. Yani nasıl oluyor bu iş anlamış değilim. Hem bu çocuk A takım kalesini koruyacak konuma getiriliyor tesadüflerle de olsa hem de A2 takımında oynatılmıyor.

Bana göre biraz eksiklik gibi görünüyor. Çünkü amaç genç bir futbolcuyu A takıma kazandırmaksa birinci aşamada oraya gidecek oyuncuların eğitimine ağırlık verilmesi, onlar için özel bir statü uygulanması lazım.

Futbolculuğu döneminde yetenekleriyle birlikte özel yaşamıyla da sıkça gündeme gelen Sergen Yalçın tipindeki bir ismin Altyapı teknik direktörlüğü yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sergen Yalçın benim Beşiktaş’a ilk kazandırdığım futbolculardan bir tanesi. Ben kişilik olarak da onun dürüst bir kişiliğe sahip olduğuna inanıyorum. Yetenekleri belli ama istediği yere gelemeyenlerden biri. Karakter olarak da düzgün, dürüst, lafını esirgemeyen bir insandır.

İyi tarafları var kötü tarafları var. Ama Sergen’in biraz dik başlı olduğunu düşünüyorum. Yani en son söylenmesi gereken lafı ilk başta söylüyor.

Altyapı sabır isteyen bir olaydır. Altyapıda futbolcu yetiştirmeyle ilgili bir isteğin varsa orada biraz toleranslı olacaksın. Bir şeyleri elde etmek için hoşgörülü olacaksın.

Geçmiş dönemde bizim faydalı çalışmalar yaptığımıza inandığımız bir dönemde kulübün çok yetkili isimlerinden birisi “hocam sen istediğin kadar çalış. Ben altyapıya inanmıyorum” demişti.

Bunu söyleyen de çok yetkili bir insandır. Şimdi benim kalkıp o laf üzerine “Ben bu işi yapmıyorum, bırakıyorum” deme gibi bir lüksüm olamazdı. Niye olamazdı? Yaptığım işe ve gençliğe olan inancımdan dolayı olamazdı. Biz doğrusunu yapmaya devam ettik. Ama Sergen’in çıkışları zannediyorum onu istifaya kadar götürdü.

Altyapıya hiç önem vermediği yönünde eleştirilen Mustafa Denizli hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mustafa Denizli benim bir dönem İzmir’den arkadaşım. İzmir karmasında beraber futbol oyandık. Genç milli takımdan da takım arkadaşım. Her hocanın olaya bir bakış açısı vardır.

Mustafa hoca hazır oyunculara dayalı bir düzen içinde çalışmaya kendini alıştırmış. O yüzden aşağıdan gelenlere yönelmeyi çok fazla hedef haline getirmemiş. Çünkü o da başarıya endeksli. Büyük kulüplerde amaçlar hep başarıya yönelik. Takım şampiyonsa gerisi hikaye diye bakıyorlar. Mustafa Denizli de güncel yaşayarak kısa vadeli bakan insanların düşündüklerini yerine getirmeye çalışıyor.
O yüzden şunu söyleyebilirim. Altyapıya gerçekten önem verdiği inancında değilim.

Özlüyor musunuz Beşiktaş altyapısını?

Özlüyorum desem de yalan demesem de yalan. Ben tek sorumlu olarak 5 sene altyapının başında kaldım. Daha öncesinde de Serpil Hamdi Tüzün hocamla beraber 3 dönem çalıştım.

Tek sorumlu olarak 5 sene kaldım ama ben eksik kaldım Beşiktaş’ta. Düşündüğüm işleri tamamlayamadım. 3 seneye daha ihtiyacım vardı. Ama o günün şartları beni istifanın eşiğine getirdi Tabiî ki özlüyorum.

Beşiktaş altyapısını izleme şansınız, dikkatinizi çeken bir futbolcu oldu mu?

Açıkçası izlemedim, ne desem boş. Ben şu an Sultanbeyli Belediyespor altyapısında görevliyim. A takımı da bana verdiler. Sabah sekiz buçuk akşam dokuz mesai yapıyorum. Hiç kafamı kaldırıp da sağa sola bakacak halim yok. O bakımdan izledim desem yanlış olur.

Türk futbolu için mesajınız nedir?

Ne varsa Türk gençliğinde var. Türk gencine gerekli önem ve imkan verildiği, onların yaşam koşullarını, çalışma koşullarını daha iyi duruma getirdiğiniz takdirde biz çok yetenekli futbolcular yetiştirebiliriz. Ama bu iş sabır isteyen bir olay. O da maalesef büyüklerde yok.