Ayıp olacaktı

Büyük bölümünü fena oynamadığımız maçta, forveti çoluk çocuk, orta sahası kevgir Bulgar takımını ancak son dakika golüyle geçebildik. Yine de önemli olan puandır.

Zemin olayına artık girmeyelim. Ama defansı –eğer konuşmakla olacaksa– sezonun son haftasına kadar konuşalım. Zaten ofsayt taktiği pimi çekilmiş bomba, çizginin gerisinde devamlı kendini unutan birileri var, buna bir de olmadık takımlara karşı bile verilen inanılmaz pozisyonları ekleyince, her maç bir şekilde yüreğimiz ağzımızda geçiyor. Bu stresi atlatmanın yolu her maç erkenden 3’ü falan yakalamak, ama bu da sezon içinde kaç maç mümkün olabilecek belli değil. Şu anki diziliş ve oyun, denk gelse her maçın ilk yarısından bile olabilecek gibi, ama karşımızda kaç kere Ankaragücü bulacağız?

Attıkları ve asistleriyle, 6 yıl içinde Fenerbahçe’nin tam 200 golünde emeği geçmiş Alex’e “Koşmuyor” diyen Fenerbahçe medyasının, gelip Guti’ye bakması lazım. Alex koşmuyorsa, Guti adım atmıyor. Ama adamın duruşu, topu alışı, ona dokunuşu, Beşiktaş tribünlerine de, takıma da hayat veriyor. Kupalarla birlikte her sezon 50 gol atan Jardel ‘koşmuyor’ diye yaranamadı. Fenerbahçe’nin 6 yıl boyu attığı gollerin yarısının altında imzası olan Alex de ‘koşmuyor’, her sene ipi çekildi çekilecek; umarım bir gün bir Beşiktaşlı yazar da bu kervana Beşiktaş’ı ekleyip “Ya bu Guti iyi de, sanki koşmuyor mu ne…” demez. Hayır böyle bir durumda “Koşsam Real Madrid’de oynardım” deme şansı da yok adamcağızın, zaten oradan geliyor.

Beşiktaş’ta dün kötülerden olan Hilbert, doğru yerde oynamıyor. Doğru biçimde de kullanılmıyor. Bir zamanlar Tabata’nın arkasında durduğum kadar arkasında durmaya hazır olduğum yetenekte stilde bir oyuncu. Ama şu kadro derinliğinde, ona kim bu yetenekleri göstermesi için süre verir, meçhul.
Aynı kadro derinliğinin başına dert olacağı bir başka isim de Holosko. Holosko’nun artık bu saatten sonra patlama etme şu bu yapması mümkün değil. Bütün olacağı bu kadar bir çocuk ve Fatih de geldikten sonra 18’i görmesi ancak rotasyon işgüzarlıklarıyla mümkün olur.

Kendisi hakkında iyi yazmaya doyamayacağım adam yine İbrahim Üzülmez. Yine inanılmaz çalımlar, yine muazzam koşular. Sadece ona da değil, takımın geneline yayılmaya başlayan estetik güzellik, açık biçimde antrenmanlarda Guti’yi, Quaresma’yı göre göre şekillenen bir değişim. Buyurun star oyuncu faydası.

Hakemin dün önce ilk yarıda, uzatılan üst kolu görmediği pozisyonda, sonra ikinci yarıda geriye çıkarılan dirseği görmediği pozisyonda atladığı iki penaltı olmasa, çok rahat kopacak bir maçı, zor da olsa aldık. Beşiktaş kalesinde 1 golle devam ediyor Avrupa yürüyüşüne. Bu yürüyüş nereye gidiyor, keyifle izliyoruz. Umarız çok uzaklara. Doğuya dönüp Kadıköy’den bir makas alalım, batıya ta Dublin’e kadar yolumuz var gibi.

Teoman Akben

[adrotate group=”74″ banner=”79″]