Avrupa tamam, istikamet Ege

09/12/2009

1 dakika okuma süresi

Tebessümle izlediğimiz eksikleriyle, Beşiktaş’ın bir Avrupa maçını daha geride bıraktık. Bundan sonra ümit CSKA’nın alacağı cezada. UEFA hedefti, ümit oldu. Ama Beşiktaş UEFA’nın son 32’sinde bir şeyler yapabilecek kapasitede mi; pek değil. Bir şekilde Fenerbahçe’ye denk gelirse, belki.

Dar alan paslaşmalarına izin veren, ayağını bile uzatmayan, üstüne çalım yemeye de müsait bir takım CSKA. Üzerine gelen toplarda gereğini yapan, ama iş mücadeleye geldiğinde kendini çok sıkmayan, son derece yumuşak bir takım. 15-20 yıl öncesinin Rus takımlarını düşününce, insanı şaşırtacak ölçüde yumuşak bir takım. İngiltere liginde oynasa bir sezon, on puan toplayabilir mi tartışılır. Beşiktaş bu takımın üzerine gidemedi. Mustafa Hoca da en bu maçın oyuncuları olabilecek oyunculardan faydalanma yoluna gitmedi. Rüştü’nün ikinci yarıda garip bir maç çıkarması ve finali de koltukaltından bir golle yapması sonucu da mağlubiyet geldi.

En azından mağlubiyet gelmese, Avrupa kupalarında kendi sahamızda ilk kez üst üste üç maç kaybetme gibi bir istatistiğe yakalanmaz, bir miktar da para sokardık tamtakır kasaya, ama finişe 5 saniye kala gelen golle, hayal kırıklığı kaçınılmaz oldu.

Diyarbakır’a atmaktan dahi kolay bir rakibe karşı oynadık. Pozisyonlar da bulduk. Ama olmadı. Olmuyor. Beşiktaş gol atamıyor. Antik Mısır’ın piramitleri nasıl yapıldı, İnka şehirleri nasıl inşa edildi, Mayalar astronomi bilgileri olmadan o gökyüzü haritalarını ve takvimi nasıl buldu, bunlar gibi bir problem değil Beşiktaş’ın neden gol atamadığı. Çok açık. Beşiktaş’ın ne 11’inde, ne federasyondaki listesinde, golcü yok. Olanların da, mantıklı bir oyun planı gereği her maç 1 tanesini oynatabiliyorsunuz ve o da bazen pozisyon gereği taç çizgisi kenarlarında gezerken, kafa şutları Ferrari’ye, kaleciyle karşı karşıya son adam pozisyonları Tello’ya kalıyor. Beşiktaş geçen sezon 60 gol attı ite kaka. Bu sezonu şu anki haliyle tamamına orantılayınca, göreceğimiz gol 39. Buna üç-üç altı golden, Ankaraspor maçları dahil.

Beşiktaş üç büyüklerin tüm zamanlar sıralamasında en az gol atan takım. Az atıp az yemek, bu kulüpte bir gelenek. Ama bu kadar kısır skor tabelaları, bu kadar starsız bir forvet hattıyla da bu tribünler bu kadar dolar, iştah bu kadar olur.
Batuhan’ı severim ben. Ama Batuhan’ın ümidimiz haline gelmesi başka bir şey.
Bir şeylerin o kadar da yolunda olmadığını gösteren bir şey.