Beşiktaşlı Akademisyenler Grubu: Elde Kalan Tek Taş Dikilitaş
Beşiktaşlı Akademisyenler Grubu, başkan Serdal Adalı'ya Dikilitaş Projesi'ni geri çekme çağrısında bulundu
BASINA ve KAMUOYUNA
20.06.2025
Bülten No:02
Elde Kalan Tek Taş Dikilitaş!
Beşiktaşlı Akademisyenler Grubu: Alt yapı adım adım değersizleştirildi
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, “Kulübü şirket gibi yöneteceğiz” diyerek başkanlık koltuğuna oturan Serdar Bilgili yönetiminden bu yana, daha sonra kurulan BJK A.Ş.’nin adeta arka bahçesine dönüşmüş, her türlü stratejik borçlanma Anonim Şirket üzerinden yürürken, ülkenin içine düştüğü bahis, transfer karaborsası ve ilerleyen süreçte de MHK hataları (!) da Kulübü diğer iki büyük kulübün gerisinde bırakmıştır. Sportif alandaki başarısızlıklar veya istikrarsız başarılar nedeniyle kulüp potansiyel gelirinin çok gerisinde fiili gelirlere ulaşırken, alt yapının adım adım değersizleştirilmesi sonucunda da ithal yıldız sporcuya endeksli bir başarı kriteri kabul görür hale gelmiştir. Oysaki, Süleyman Seba’nın kulüp başkanlığını bıraktığı sürece kadar, Beşiktaş diğer iki büyükten ve Anadolu’daki bazı “cevval” örneklerden farklı olarak, sporcu pazarının komisyoncusu olmak yerine altyapıyı öne çıkartmış, takım oluşumunda da liyakat ve karakteri önde tutmuştur.
“Beşiktaş, Ponzi Finans’a esir bırakıldı”
Ne yazık ki, dünyadaki endüstriyel futbol eğiliminin ülkemizdeki yansımaları ve kulübü “şirketin” duygu deposu olarak gören yönetimler eliyle kulüp günden güne borç batağına sürüklenmiş ve adeta borcun borçla kapatılmaya çalışıldığı “Ponzi Finans”a esir bırakılmıştır. Geçmiş ve birikmiş sorunlar her yeni yönetim için seçim öncesinde ortadan kaldırılacak problem olarak vaat edilmiş ve ne yazık ki seçim sonrasında da “Ne yapalım mecburuz” denilerek kulüp ya daha fazla borçlandırılmış ya da geleceğini ipotek altına alacak biçimde mülksüzleştirilmiştir.
Kıymetli Başkanımız Serdal Adalı Bey de seçim öncesi kulübün borçlarını Bedelli Sermaye Artırımı yoluyla aşacaklarını ve geleceği inşa edeceklerini müjdelemiştir. Beşiktaş Sayın Adalı’nın ilk kazandığı seçim sonrası hızlıca ya da aceleci bir biçimde Bedelli Sermaye Artırımına gitmiş, konu taraftara ve kongre ile divan üyelerine bile yeterince anlatılmamış, tanıtım kısmı (Road Show) kadük kalmış ve neticede de hedeflenenin çok gerisinde bir karşılık bulmuştur. BJKAS’nin bedelli sermaye artırımına gittiği dönemki lot fiyatı ile bugünkü fiyatı da ayrıca sportif başarısız bir dönemin neticesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Konu ile ilgili grubumuzun görüşlerini 14 Haziran 2025’deki Divan Kurulu toplantısında sayın Prof. Dr. Bekir Kocazeybek hocamız söz alarak aktarmış, ayrıca gerek Dikilitaş projesi ve gerekse de sportif hezeyanlara vurgu yapmıştır. Sayın Başkanımız Serdal Adalı cevaben yaptığı konuşmada, Dikilitaş ve sportif başarısızlıklarla ilgili olarak biz Beşiktaşlı Akademisyenlerin değerlendirmelerine değinmekten imtina etmiş ancak Bedelli Sermaye Artırımı konusunda polemik yaratacak biçimde “Bedelli Sermaye Artırımının başarısız olduğu sonucuna nasıl vardınız?” demekle yetinmiştir. Oysaki, Bedelli Sermaye Artırımında hedeflenen ile gerçekleşen arasındaki makas sonucun tartışmasız ve ölçülebilir biçimde başarısız olduğunu göstermektedir. Hedeflenen rüçhan hakkı 2 milyar 894 milyon TL iken, yatırımcılar tarafından kullanılan rüçhan hakkı yüzde 5,3 ile sınırlı kalarak 270 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
“Dikilitaş Projesi: Kırk katır, kırk satır”
Soruyoruz:
– Bedelli Sermaye Artırım kararını alırken nasıl bir planlama süreci işlettiniz?
– Neden futbol takımının artık lige tamamen havlu attığı Nisan ayını bu finansal hamle için seçtiniz?
– Bedelli Sermaye Artırımının gereklerini ve ihtiyacı taraftara, yatırımcılara, divan ve kongre üyelerine açık, net ve ikna edici biçimde anlatacak araçları neden hayata geçirmediniz?
– Eğer Bedelli Sermaye Artırımı operasyonu başarılı oldu ise neden aceleyle Dikilitaş Projenizi kulübün önüne adeta “Kırk katır, kırk satır” ikileminde sunuyorsunuz?
“Beşiktaşlıları bu projeye karşı durmaya çağırıyoruz”
Tüm bu durumlar yanında, yeni bir çözüm (?) ile Divan Kurulu’nun karşısına çıkan Yönetim Kurulumuz bu kez kulübün neredeyse son mülkü olarak kalan Dikilitaş’ı -belli bir miktar gelir elde etme bahanesiyle- elden çıkartmak, bu alanın gerek kulübümüz gerekse de Dikilitaş Spor Kulübü mensuplarının kullanımının dışına çıkmasına kapı aralamak istemektedir. Şehrin merkezinde ve kulübümüzün ait olduğu semtin bir parçası olan, altyapı için yeşil ve sportif alanlarla donatılarak gelecek nesillere saklanması gereken kulüp varlığının elden çıkartılmasına karşıyız! Yargıtay’ın Yönetim Kurullarına ucu açık yetkilerin verilmemesi doğrultusunda açık net kararı olduğu da bilinmektedir. Konu ile ilgili olarak Tüzüğümüzün 5. Madde L bendi açıktır. Bir spor kulübünün spor alanlarını koruyarak inşaat yapılmasına onay vermesi ancak 7405 sayılı yasa çerçevesinde mümkündür. Bunun dışında yapılan her girişim hukuki açıdan imar ve çevre kirliliği suçu oluşturacağı için Beşiktaş’ımızın böyle bir belirsizliğin içine çekilmemesinden yanayız.
Soruyoruz:
– Bu “proje” olarak adlandırılan inşaat girişiminden elde edilmesi öngörülen net kazanç ve potansiyel kayıplar nelerdir?
– Proje neden TOKİ ve Emlak Konut ile planlanmakta ve neden kulüp -yeşil ve sportif alanları koruyacak- bir projeyi kendisi hayata geçirme konusunda istek ve kararlılık göstermemektedir?
– Kentin merkezi ve semtimizin içinde yer alan Dikilitaş yerine kentin kuzeyinde ve dışındaki bir alanda toplanacak olası sportif alanın altyapıya potansiyel fayda ve zararları nelerdir?
Kıymetli Başkanımız Sayın Serdal Adalı nezdinde Yönetim Kurulumuzu bu teklifini geri çekmeye, Genel Kurul üyelerimizi de Beşiktaşımızın mülksüzleşmesine neden olacak bu projeye karşı durmaya çağırıyoruz.
Beşiktaşlı Akademisyenler Grubu
