“Yıldırım Demirören sempatizanları, sözde muhalifler, Kartal Yuvası sahibi dernek başkanları…”

Beşiktaş Başkan adayı Hürser Tekinoktay, 250 imza toplama sürecinde yaşadıklarını çarpıcı sözlerle anlattı.

Hürser Tekinoktay: İmza almak, oy almaktan daha zor

Bir takım oluşumlar tarafından imza toplanmasının engellendiğini dile getiren Hürser Tekinoktay “İmza almak, oy almaktan daha zor. Ama hepsi bize oy verecek, kazanacağız” dedi.

AsistAnalizTV’de Kartal Yiğit’in konuğu olan Tekinoktay, “Sözde muhalifler, Yıldırım Demirören sempatizanları, Kartal Yuvası sahibi dernek başkanı ve gruplar” olarak nitelediği odaklara tepki gösterdi.

Hürser Tekinoktay’ın açıklamalarından ilgili bölümler şöyle;

Kişiye göre kanun!

“Sayın başkana tüzük kongresinde söylemiştim. Sayın başkan göreve geldiğinde başkan adaylarının 250 imza toplaması diye bir şey yoktu. Tüzük bir kanundur ve anayasanın eşitlik ilkesine göre yapılır. Her gelen başkan tüzüğü kendisine göre değiştirirse demokrasi ve kanunlar olmaz. Kanunlar kişiye göre değildir. Sayın başkan 2012’de bir tane imza vermeden başkan oldu. Daha sonra tüzüğü değiştirip 250 imza zorunluluğu koydular.

Dernekler ve gruplar var. Bazı grupların hala Yıldırım Demirören ile sempatik bir ilişkisi var. Mesela 100-150 kişilik bir grup var, başkanını da tanıyoruz, arkadaşlarımız. Sandığa gittikleri zaman o 150 kişinin 125’i bize oy verecek biliyorum. Fakat imzaya gelince “grup disipliniyle hareket edelim”. Kaos yaratanlar var, başka aday da çıkacak bekleyelim diyenler var. Amaçları o değil, amaçları sizle pazarlık yapacaklar. Beşiktaş başkanlık makamı için bu zor günlerinde ortaya çıkacak kişilerin hizmet arzusunu bile suistimal eden bir yapı çıkıyor ortaya.

Dernek sahibi Kartal Yuvası sahibi

Öbür taraftan dernekler var. Dernekler bir kere Kartal Yuvalarıyla entegre edilmiş. Dernek sahipleri aynı zamanda Kartal Yuvası sahibi. Burada da ticari ilişki var. Bu da etik değil. Süleyman abi zamanında dernek kabul edilmezken şimdi dernekler Kartal Yuvalarıyla para alışverişine girmiş. Yani sistem nasıl değişmiş. Dernek başkanı kulüp yönetimiyle ticaret ilişkisi içinde.

Biri de imzalar noterden verilecek diyor. Noter yok. Tüzük diyor ki 250 dilekçe ıslak imzayla divana sunulur, divan kontrol eder. Bu kadar basit, açık ve net.

Yalçın Karadeniz ile hareket edenler

Bir de muhalifler var. Örnek vereyim. Eski divan başkanımız Yalçın Karadeniz. Dün bir arkadaşım ile sohbeti geçmiş. ‘Yalçın Karadeniz ile birlikte hareket ediyoruz, hocayı tanıyoruz, çok da takdir ediyoruz, yıllardır Fulya davasından biliyoruz, çok düzgün adam’ falan. Ama imzaya gelince “Yalçın başkanla hareket ediyoruz” demiş. Arkadaşım bunu bana söylüyor. Ben de dedim ki hareket etmemek üzere hareket etme talimatı almışlar. Lafa gelince muhalifsiniz. Seçim kaybetmeyi mi bekliyorsunuz? Bir tane aday çıkmasından mutlu olmanız lazım. ‘Ben imza verdim ama bak benim burada şikayetim var çık konuş bunları’ diyecek.

“Yıldırım Demirören sempatizanları”

İmza konusu böyle. Muhalifler bize imza vermemeye çalışıyor. Demirören sempatizanı gruplar var, onların da sayıları az değil. Onlar vermiyor, dernekler vermiyor. Ama bağımsız, hür iradesi olan, hiç tanımadığımız insanlardan, Türkiye’nin dört bir yanından imza geliyor. Çok az kaldı, tamamlanmak üzere.

Sayın başkan adaylığını açıkladığı gün ilk imzayı ben verdim. Herhalde ikinci bir imza veren yoktur henüz.

Bir an önce imzaları verip seçim politikalarına girmemiz lazım artık. Biz resmen verelim ki üye listelerini alalım. Kongre üyelerine ulaşacağız ve oy isteyeceğiz. Onların da isteklerini göreve geldiğimizde yapmak üzere faaliyet göstereceğiz. Üye listesini almak için bile hızlı hareket etmemiz lazımken karşımızda sözde muhalifler, Yıldırım Demirören sempatizanları, dernek yapıları, bunlarla uğraşıyoruz.

“Sandıkta kazanacağız”

Oy almak imza almaktan daha kolay. Oy pusulasının atılacağı kulübede biz onların bütün oylarını alacağız. Ama imzaları almak hakikaten daha zor. Çünkü bir de korkuyorlar. Diyorlar ki ‘bizi kulüpten ihraç ederler mi?’ Öyle bir şey olur mu?

Eski büyüklerden bir başkası da diyor ki “bir kişi bir adaya imza verebilir”. Tüzükte var mı? Yok. Ben Fikret Orman’a imza verdim, seçime mi giremeyeceğim? Devamlı böyle manipülasyonlar, kaoslar. Bir dilekçe yazacak, adaylığını öneriyorum diyecek, imza atacak, bu kadar. Bunun üzerine aylardır politika yapan, kişisel hesaplarını Beşiktaş’ın kongresinin üzerine koyan bir düzenek var. Ama sandıkta kazanacağız.”