BeşiktaşMüslüm Gülhan Yazıyor

Müslüm Gülhan: Valerin Ismael başasızlığına Necip Uysal’ı kurban seçmiştir.

NationalTurk yorumcusu ve Birgün Gazetesi yazarı Müslüm Gülhan, son maçta Valerien Ismael’in Beşiktaş’ın yediği golden sonra Necip’i oyundan almasıyla ile ilgili “Necip Uysal” başlıklı bir yazı kaleme aldı

Necip Uysal

Takım kaptanı olarak sahaya çıkan ve tüm Beşiktaş değerlerine sahip bir oyuncu üzerinden manipülasyon yapmak, sadece ve sadece altyapıdan yetişmekte olan oyuncularla birlikte, kulübe ve Necip Uysal’a zarar verir.

Uygulamanın ana figürü futbolcudur.

Futbolcu yetenekleri bakımından bir yazılama sahiptir. Futbolcudan beklentiler yeteneklerini sistem ve disiplin altında kullanmakla beraber, duygusallık ile taleplerin büyüklüğünle oluşan ve bilgiye gerek duyulmayan bir algı ile sağlanır. Algılamadaki temel unsur ise kültürel bakış açısı etrafında oluşan tavırlardır.

Her ülkenin kendi toplum yapısına ve kültürüne uygun geçerli bir yaşam şekli vardır. Zaten bu farklılıklar aynı zamanda dünyanın en önemli zenginliğidir. Bu hem yöneticiyi, antrenörü, futbolcuyu ve hem de taraftarı bağlar.

Yaşamın her alnında olduğu gibi, maçlarda da görüldüğü üzere-saha içi ve saha dışında insanların yaşadığı etkileşimlere karşı almış oldukları tavırların toplamı kültürü oluşturur. Bu tavır, birtakım mutabakatlardan oluşan, yaşadığı insan topluluğun kodları tarafından belirlenir. Davranışlarını, hitap şeklini, her türlü sözcüklerini ve latifelerini bu yaşadığı ortamın insanları ile kurmuş olduğu etkileşimler belirlemektedir. Bunlar yöresel olmakla birlikte zincirleme sürecine giren kodlardır.

Müslüm Gülhan: Her kulübün ‘kültür’ deseni farklıdır

Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin ve Trabzonspor’un kuruluşlarının temeli kültürdür.

Kulüplerin tarihsel hikâyeleri, misyonları ve sorumlulukları ile oluşan ‘kültür’ yapısı, ‘küresel’ etki ile birtakım değişkenleri de içine almak zorundadır. Bundan dolayı her kulübün ‘kültür’ deseni farklıdır. Önemli olan istikrarı ve başarının sürdürebilmesi için kendine ait ‘kültür’ kodlarını iyi bilmesi gerekir.

Öncelikle, ‘kurum kültürü’ kurumsal motivasyonu mümkün kılar. Tabii ki futbolcuların bu yükü, yani sorumluluk ve misyonu taşıyacak yapıda olması gerekir.

Aynı zamanda, benimsenen geleneksel davranış kodları ve etik değerler kişisel anlamda da motivasyonu tetikler ve mesleki donanımlar sayesinde oluşan başka bir gücü ortaya koyar. Bunun en önemli etkisi-alt yapıdan yetişen ve yıllarca kulüp içinde emek veren Necip Uysal’ın sahip olduğu gibi aidiyet duygusunun sağlanmasıdır.

Futbolda ‘kurumsal’ yapıyı belirleyici en önemli unsur, kulüplerin tarihsel süreçleri ve bu süreç içerisinde elde ettikleri kimliktir. Kimliğin en belirleyici öğeleri kulüp arması ve forma renkleridir.

Daha sonra, rekabet unsurlarındaki tarihsel başarıları ve bu başarılarını sürdürebilir kılan, istikrarın yakalanması kulüp kimliğinin kurumsallaşmasını sağlayan Vedat, Yusuf, Sanlı, Metin, Ali, Feyyaz, Nihat, Necip gibi insanların etkileridir.

Müslüm Gülhan: Beşiktaş büyük bir camiadır

Beşiktaş büyük bir camiadır. Necip Uysal’ın bu camianın bir parçası olduğunu ve ‘kurumsal’ anlayış içindeki görevlerinin bilinci ile yeteneklerini sahaya sunması, onun istikrarı yakalanmasına, başarısının ve aynı zamanda takımının başarısını sürdürebilir kılınmasına katkı sağlamakta.

Beşiktaş kültürünün en önemli fonksiyonu 20 yıldır zarar verilmeye çalışılsa bile kurumu diğerlerinden farklı kılarak, kurum çalışanlarına Necip Uysal’da olduğu gibi üst kimlik duygusu kazandırmasıdır.

Bu kimlik duygusunu kazanan Necip Uysal, kendisini kuruma ait hissettiği için kurumsal bağlanma ve sadakat duygularına sahiptir. Bu fonksiyon ona aynı zamanda bir benlik ve koruma duygusu kazandırmıştır.

Bilgiye dayalı bir alt yapı eğitim sistemi içinde yetişemeyen Necip Uysal ki; sadece oyun formatı üzerine bir müfredatı görmesi ezber üzerine kurgulanmış ve haliyle toplumun bir kesiminde kabul görmüş fakat sorgulanmamış söylemleri kullanmaktan çekinmemektedirler.

Çünkü ‘bilgi’ açığını kapatacak yeni öğretilere ihtiyaçları vardır. Necip Uysal’ın en masum olduğu bu konuların başında buradaki kulüp sorumluluğunun yerine getirilmemesi gelmektedir.

Küresel oyun olan futbolu anlamak ve onu farklılaştırmak için dünyayı anlamakla işe başlamak gerekir. Her futbolcu bu dünyanın bir insanıdır. Dünyada ne olup bittiğini ve yanlış ile doğrunun ne olduğunu bilip yorum yapmak zorundadır. Kulübün de bu konuda sorumluluğu olması ile birlikte daha sonra kendi yaptığı işin iç dinamiklerini ve sosyal boyutunu bilerek buradaki sorumluluklarını yerine getirmelidir. Toplumun bu yönde beklentisi hiçbir zaman bitmez.

Müslüm Gülhan: Her futbolcu kimliksiz bir dünya vatandaşıdır

Her futbolcu kimliksiz bir dünya vatandaşıdır, yaşayacağı sosyal ve sınıfsal değişkenliklerin adaptasyonu ancak sahip olduğu bilgiyi kullanma becerisi ile mümkün kılar.

Sosyal değişim olarak hem dikey hem de yatay hareketliliğin her an değişebilecek koşulları içeren futbolda, kişisel statülerin değişkenliği de o derece çabuk olmaktadır. Futbolcunun performansına direk etki eden bu sosyal değişimi telafi etmenin temel dayanağı, kurumsal kültür bütünlüğünün alt yapıdan itibaren verilmesi ile entelektüel kurgudur.

Takım olmanın en anlaşılır izahı; ortak bir amaç etrafında birleşmektir. Bireysel yeteneklerini ortak bir anlayış içinde birleştirerek ana hedefe ulaşmaktır. Bu birleşimin paydaşlarının farklılıkları eğer süreç doğru hareket ederse zenginlik olarak takıma yansır. Burada katalizör görevi görecek oyuncular olması gerekir. İşte Necip Uysal o görev etrafında sorumluluğa ve misyona sahip bir oyuncudur. O yüzden takımın başında kaptan olarak sahaya çıkmaktadır.

Müslüm Gülhan: Hem takıma hem de Necip Uysal’a zarar verir

Ama, o misyon ona her mevkide oynayabilme kudretini ve sorumluluğunu vermemektedir ki veremez de… Bir yönetim zaafı olan bu stratejinin profesyonel anlamda da karşılığının olması mümkün değildir. Bunu bir fedakârlık olarak sunmak, ciddi bir zafiyet olmasının yanında hem takıma hem de Necip Uysal’a zarar verir.

Sürdürülebilir başarının önemli etkenlerinden biri takım ruhunun oluşturulmasıdır. Saha içindeki oyun ile saha dışındaki etkinin sosyal bütünlük sağlaması bu birlikteliğin temelini oluşturur. Karşılıklı güven ve iş birliği bütünlüğün belirgin özelliğidir.

Eğer Necip Uysal’a bu konuda bir misyon yükleniyorsa yaptığı bir hata yüzünden ve BJK’nin kültürel yapısında olmayacak bir şekilde hem de kaptan olarak çıktığı bir maçta-arena da tanrılara kurban olarak seçmek ve oyundan çıkarmak çok büyük acımasızlıktır.

Müslüm Gülhan: Valerin Ismael başasızlığına Necip Uysal’ı kurban seçmiştir.

Valerin İsmael gösterdi ki teknik direktörlerin ve yönetimin başarısızlıklarına kurban seçme stratejisi küresel bir boyut kazanmış!

Altyapıda orta saha merkez oyuncu olarak yetiştirilen ve bu mevki üzerine eğitim alan Necip Uysal’a yıllardır takım içinde eksik olan başta savunma (sağ-sol bek, stoper) mevkileri olmak üzere bir tamamlayıcı oyuncu üzerine görev tanımı yapılmaktadır.

Üst düzey beklentileri olan Beşiktaş takımının böyle bir strateji içinde oyuncu istihdam ederek, alınması veya eldekilerin korunması zorunlu olan mevkilere ki stoper mevki burada çok açık bir şekilde görünmekte-alınmayarak Necip Uysal üzerinden süreci tamamlamaya çalışmak hiçbir şekilde büyük takımın yapmayacağı bir yönetim zafiyetidir. Necip Uysal’ın bu durumda yapmaması gereken fedakârlığa rağmen bir hatasının olması söz konusu olamaz.

Takım kaptanı olarak sahaya çıkan ve tüm Beşiktaş değerlerine sahip bir oyuncu üzerinden manipülasyon yapmak, sadece ve sadece altyapıdan yetişmekte olan oyuncularla birlikte, kulübe ve Necip Uysal’a zarar verir.

Unutulmamalıdır ki antrenörler ve yönetimler geçicidir.

Müslüm Gülhan: ‘Allah belanı versin’ cümlesine, yoğun bir analiz yapmak gerektiğini hissettim.

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu