Spor HaberleriBJK HaberleriMüslüm Gülhan Yazıyor

Müslüm Gülhan: “Aboubakar ile bir tüccarlık ilişkisi kurmak çok doğru bir deneme değil”

NationalTurk yorumcusu Beşiktaş’ın şampiyonluk yolunun son bölümünde yaşadığı Aboubakar süreci ile “Aboubakar ile tüccarlık! ” başlıklı yazısı

Tüccar, başkası tarafından üretilen malların ticaretini yapana denir.

Profesyonellik, süreli olarak tüm hakları ile kazandığı ücret karşılığı mesleğini icra etmektir.

Profesyonel yöneticilik ise temsil ettiği kurum ile hizmet alacağı kurumun veya kişilerin çıkarlarını ve haklarını senkronize ederek, kurum yaranına hizmet alımını veya üretim gerçekleştirilmesini sağlamaktır.

Ama, anormal şartların koşullarını kullanarak, olması gereken ortam şartlarını bertaraf edip, var olan ortamın zaaflarını kullanarak bir insanla anlaşma yapmak tipik bir alt katman ticaret kurnazlığıdır.

Tabii ki var olan koşullar değişince, bu kurnazlığın karşı hamlesi kaçınılmaz olarak kendi koşullarını kazandığında, karşı hamle yapıp kendi şartlarını dayatarak yeni bir süreç talep eder.

Çünkü, emek en yüce değerdir.

Aboubakar sürecinin içeriği sanırım bu tanımlar içinde kendini izah etmektedir.

Fakat, ne hikmetse Gezzal ve Roiser ile yapılan kiralık anlaşmalarında satın alma opsiyonun kullanılmaması ile, bugüne kadar Sergen Yalçın ile anlaşma yapılmamasının karşılığında bu kurnazlıkları göremiyoruz.

Ee takım iki kupayı da aldı… şimdi bu anlaşmalar daha mı ucuza gerçekleştirilecek, yoksa onlarca milyon avro paralar daha mı ödenecek? Anlamak mümkün değil.

Peki, Aboubakar anlaşmasında 30 maç koşulu, 1,5 milyon avro yıllık ücret ve bedelsiz gelmesine rağmen 7,5 milyon avro bonservis bedelinin koyulması, Aboubakar’ın da bu anlaşmaya tavrına karşılık başkanın “Böyle bir durum varsa sen hiç dert etme. Ben senin 30 maç koşulunu 35’e çıkartırım sorun değil. Kafan rahat olsun. Biz sana hakkını veririz. Yeni sezon koşulları iyileştiririz”, demesine rağmen, son 10 maç kala şampiyonluğu riske ederek bir zemin aramayarak anlaşma yapmamasına ne demeli?

Sergen Yalçın’ın hakkını vererek, saha içinde Gezzal, Vida ve Aboubakar olmasaydı şampiyonluk hakkında konuşmamız çok zor olacaktı. Aboubakar oynadığı 29 maçta 15 gol atması her iki maçta bir gol ortalaması anlamına gelir ki bu sadece bir sayısal veri. Ama, Sergen Yalçın’ın oynattığı üçüncü bölge pasa dayalı set oyununda, takımın sete yerleşmesinin en önemli koşulu Aboubakar’ın önde top tutmasıydı. Bu olmasaydı, santraforun top tutamaması ve sonuçlandıramaması nedeniyle dönen topların karşı atağa ve gol yeme riskine neden olacağı, hele hele son üç maçtaki oyunu göz önünün de bulundurulduğunda ve yenilen goller düşünüldüğünde Aboubakar’ın nasıl bir oyuncu değerine sahip olduğu ortadadır ki bu sadece oyuncu kalitesidir.

Peki takım içindeki varlığı?..

Gezzal’ın “o bizim babamız” demesinin arkasında yatan gerekçeler nelerdir?

Öncelikle, Aboubakar kendini Beşiktaş takımına kabullendirmiş ve bu değere sahip çıkan bir kişiliktir. Profesyonel tavrının arkasındaki gerekçeler ile bu değeri birbirine karıştırmamak gerek.

Çünkü, Aboubakar takıma yeni gelen yabancılar için bir katalizör görevi gördü. Adaptasyon sürelerinin kısalmasına ve direk başarı üzerine kurgulanan organizasyonun hemen yürürlüğe girmesini sağladı. Sürecin şampiyonluklara gelmesine en önemli katkı yapan kişilerden biri olmasıyla birlikte, burada sporcu kimliğinin yanında saha dışı katkısından bahsediyorum.

Önümüzdeki sezon şampiyonlar ligi için bu koşullarda ve tüm süreçleri tamamlamış ve takıma katkısı artık en üst seviyede olan bir oyuncuyu bırakıp ya da anlaşmayarak yeni bir arayışa girmek çok büyük riskleri göze almaktır.

Bu sürecin şöyle bir sakıncası var: kimse ortaya çıkacak kötü sonuçları ve koşulları sahiplenmeyeceği için, hiyerarşik olarak yukarıdan aşağıya herkes birbirini suçlamaya çalışır ve hiyerarşik olarak aşağıda doğru bir günah keçisi aranmaya başlanılır.
İşte bu süreç, artık başarıdan söz edilmeyeceği ve kaos ile krizin yaşanacağı bir ortamı izah eder. Hele hele yöneticilik becerisi sıkıntılı olan kişi ya da kişilerin kriz çözmeye çalışması ise çözülmeyi kolaylaştırır.

Aboubakar olayında, karşı hamle koşullarını tahmin edemeden böyle bir yönetim anlayışı göstermek, içindeki risklerin vereceği zararı anlayamamak anlamına gelir. Belki bunun sonuçları hemen değil ama orta ve uzun vadede eninde sonunda görünür ki çok da örneği var.

Son üç maçta, akan oyun içinde gol bulunamayarak sadece ölü toplardan skor çıkması, Aboubakar oyununun kuvvetini ortaya koymaktadır.

Aboubakar ile bir tüccarlık ilişkisi kurmak çok doğru bir deneme değildi.

Haftalar önce gündeme gelmişti . . . Vincent Aboubakar gitti

Dikkati Çekenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu