Doğal Yapılarıyla Beşiktaş

Bebek bahçesi: Bahçe-i Bebek Çelebi olarak bilinen Bebek Bahçesi 18.yy’larda ün kazanmış ve buraya Bebek kasrı inşa edilmiştir.Bebek bahçesinin Arnavutköy tarafında Hasan Halife Bahçesi bulunmaktaydı.Rumeli hisarı tarafında ise Deli Hüseyin Paşa bağı vardı.Günümüze baktığımızda bu bağların yerini apartman daireleri almıştır.

Kuruçeşme Adası: Kuruçeşme adası Boğaziçi’ndeki tek ada konumundadır. Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a verilmesiyle adada birtakım değişiklikler yapılmıştır. Sarkis Balyan adanın etrafını duvarlarla ördürüp içine de iki katlı konut yaptırmıştır. Sarkis Balyan öldükten sonra ise Şirket-i Hayriye’ye kiralanmıştır. Şirket-i Hayriye ve Şehir Hatları İşletmesi tarafından kömür deposu olarak kullanılan adayı 1958’de Galatasaray spor kulübü Sarkis Balyan’ın mirasçılarından satın almıştır.Günümüzde ise yüzme ve kürek dallarında sosyal tesis olarak kullanılmaktadır.

Korular

Yıldız Korusu: Yıldız sarayının dış bahçesi olan koru İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aittir.Koruda çamlar,ladinler,selvi,ardınçlar,ıhlamurlar,meşeler, Çin şemsiyeağacı, Amerikan laleağacı, sabunağacı, kaymakağacı gibi yüzlerce çeşitli ağaç türü bulunmaktadır.

Vakıf Korusu (Prens Sabahattin Korusu) : Ulustaki TRT binası ve Kuruçeşme sahil yolu arasında kalır ,kapalı bir koru olma özelliğine sahiptir. Prens Sabahattin’e annesinden miras kaldığından dolayı Prens Sabahattin Korusu olarak da bilinir.Günümüzde İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğüne aittir.İçinde genellikle kısa ,bodur ağaçlar vardır.

Emin Erkayınlar Korusu (Şeyhülislam Cemaleddin Efendi Korusu): Vakıf Korusu’nun yanında yüksek duvarlarla örülü kapalı bir korudur.Korunun Kuruçeşme tarafında bir zamanlar sahilde bulunan saray ve yalıların su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmış birkaç büyük sarnıç bulunmaktadır.Günümüzde, pencere ve kapı eklenerek eve çevrilmişlerdir.Ağaç türü bakımından vakıf korusu gibi kısa boylu ağaçlar bulunmaktadır.

Arnavutköy Robert Kolej Korusu: Dik eğime sahip bir arazi parçası üzerine kurulu olan koru oldukça bakımlıdır. Sabunağacı, ıhlamur, çınar, yalancı akasya ,karayemiş ,saplı meşe, fıstıkçamı, erguvan,manolya gibi birçok ağaç ve çalı türlerine rastlamak mümkündür.Ancak son zamanlarda buraya birkaç sosyal tesisin açılması bazı ağaç türlerinin yıkılmasına sebep olmuştur.

Naile Sultan Korusu: Ortaköy ile Kuruçeşme arasında yer alan koru 4.9 hektarlık bir alana sahiptir. II. Abdülhamid’in kızı olan Naile Sultan koruyu İstanbul da bir kumaş tüccarına satmıştır.1980’lerde korunun bazı kesimlerine köşk ve villalar yapılmış, ayrıca Naile Sultan’a ait olan köşkte restorasyon çalışmaları yapılmıştır.Korudan günümüze kalan birçok ağaç çeşidi ve bitki türü vardır.

İpar Korusu: Günümüzde Emin hattat ailesine ait olan koru, Bebek ile Arnavutköy arasında yer alır.4,4 hektarlık bir alana sahip olan bu koruda Bizans dönemine ait bazı yıkıntılar günümüze gelebilmiştir.Koruya Etiler tarafında kalan büyük kapıdan girilmektedir.

Naciye Sultan Korusu ( Enver Paşa Korusu): Koru Halide Hanım Korusu ile Naile Sultan Korusu arasında bulunmaktadır.İsmini Şehzade Süleyman Selim Efendi’nin kızı Naciye Sultan dan almıştır.Naciye Sultan 1914’te Enver Paşa ile evlenmiştir.Korunun etrafına o dönemlerde birçok köşk yapılmıştır.Bugün baktığımızda  ağaçlar ve çalılıklar gösterişli bir görüntü oluşturmaktadır.

Fransız Yetimhanesi Korusu: Koru Bebek civarında Kortel, İpar korularının devamıdır.Arazi Gabriel Fransız Okulu ve Fransız Yetimhanesinindir. Gümüşi ıhlamur, çitlembik, kestane, menengiç, akçaağaç ve akçakesmeler, atkestaneleri, kermes meşeleri, karaağaçlar, yaşlı serviler, saplı meşe, dişbudak, defne, sakızağacı ve fıstıkçamları gibi çok sayıda ağaç türleri bulunmaktadır.

Kortel Korusu:Koru daha önceleri Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın kızı Zeynep Hanım’a aitti.1935 yılında Zonguldak ve İstanbul milletvekili Hüsnü Kortel koruyu satın almıştır.Tepelik bir arazi üzerinde olan korunun düz olan kesimlerine onlarca ev ve köşk inşa edilmiştir.Koruda oldukça yüksek bir çok ağaç çeşidi bulunmaktadır.

Boğaziçi Üniversitesi Korusu: 17. yy’ın ikinci yarısında, Kaptan-ı Derya Deli Hüseyin Paşa Bağı olarak adlandırılan arazinin alanı yaklaşık 23 hektardır. 1871’de bu arazide Dr. Cyrus Hamlin’in girişimleriyle bir bina inşa edilmiş ve Robert koleji ilk eğitimini burada başlatmıştır.Kolejin kuruluş yıllarından kalma birçok ağaç ve bitki çeşidi hala varlığını sürdürmektedir.Günümüzde de bir çok yeni düzenleme ile ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır.